Karneades Kimdir, Hayatı, Felsefesi, Hakkında Bilgi

KARNEADES (İÖ 214-129) Kyreneli filozof. Yeni Akademi’nin kurucusudur. Kuşkuculuk’u yeni bir yorumla geliştirerek son sınırına var-dırmıştır.

Kuzey Afrika’da, Kyrene kentinde doğdu, Atina’da öldü. Diogenes Laertius’a göre Epikomos’un, başka kaynaklara göre de Philokomos’un oğludur. Önce Zenon, Kleanthes, Khrysippos gibi Stoacılar’ın yazılarını okudu, sonra Platon ve Aristoteles’i inceledi, daha sonra Pyrrhon’un kurup Arkesilaos’un geliştirdiği Kuşkuculuk’u benimsedi. Felsefe alanında, Khrysippos’a karşı yazdığı eleştirilerle adını duyurdu. Etkili konuşmaları, düşüncelerinin açık ve seçikliği, savlarını kanıtlamadaki becerisi yüzünden büyük ilgi uyandırmış, saygınlık kazanmıştı. Elçi olarak gönderildiği Roma senatosunda, Atina’yı ağır vergilerden kurtarmak için yaptığı konuşma, Romalı yöneticileri etkilemiş, vergiyle ilgili yasa yürürlükten kaldırılmıştır. Karneades’ten yazılı yapıt kalmamıştır; düşünceleri, ondan sonra okulu yöneten öğrencilerinin derlemeleriyle saklanmıştır.

Doğruluğun ölçüsü
Karneades’in felsefesi Stoa öğretisine bir karşı çıkış niteliğindedir. Özellikle Stoa öğretisinin “doğruluğun ölçüsü” sorununa yönelttiği eleştiri, daha sonra felsefenin bütün konularını kapsar. Karneades’e göre, doğru ile yanlışı birbirinden ayırabilecek kesin bir ölçü bulma olanağı yoktur. İnsanın güvenilir ölçü dediği nesne ya duyu verilerine ya da us ilkelerine dayanır. Duyu verileri kişiden kişiye, durumdan duruma değiştiği gibi yanılgıların da kaynağıdır. Çünkü uzaktan ufak görünen bir nesnenin yanına varıldığında büyük, suya batırılan bir değneğin suda kırık, sudan çıkarıldığından doğru olduğu anlaşılır.

Öte yandan çok üşümüş bir insana sıcak su ılık, sıcakta durduğunda ise çok sıcak gelir. İşte bu çelişik durumlar yüzünden duyulara güvenme, onlarda sağlanan algılardan kaynaklanan ölçülerin kesinliğine inanma olanağı yoktur. Us ilkelerine dayanan ölçüye gelince onun da güvenilir yanı yoktur. Çünkü usla yapılan ve güvenilir olduğu söylenen işlem tanıtlamadır. Tanıtlama, daha önceden onaylanan, doğruluğuna inanılan başka bir tanıtlamaya dayanır. Oysa o tanıtlamanın da tanıtlanması gerekir. Böylece tanıtlamayı tanıtlama ile sürdürme gereği doğar, bu da insanı kısır döngüye götürür.

Bilginin kökenleri
Doğruluğun ölçüsüne yönelik eleştiriden bilgi sorununa geçen Kameades’e göre insanın kesin bilgiye ulaşma olanağı yoktur. Çünkü bilginin kaynağı duyular olursa onların yanılgılara yol açtığı açıktır. Bilginin ustan kaynaklandığı ileri sürülürse usun işlemlerinde kesin geçerlik taşıyabilecek bir ölçünün bulunması gerekir. Oysa usun usavurma yoluyla sağladığı bilgiler de insanı kısır döngüden kurtaramaz. Bu nedenle bilginin kaynağı sorunu çözümsüz kalır ve kuşkuyu ortadan kaldıramaz. Kendisinden kuşku duyulan bir bilginin gerçekliği de söz konusu değildir. Kişi neyi bildiğini kesinlikle bilemediği gibi, neyi bilmediğini de bilemez.

Tanrı ve çelişkiler
Karneades, Tanrı konusunda da Stoa öğretisine karşı çıkar, böyle bir varlığın olamayacağını ileri sürer. Tanrı’ya yüklenen bütün nitelikler insanın 4 buluşudur. Bunlar ya ustan, ya da duyulardan kaynaklanan izlenimlerden soyutlama yoluyla türetilmiş kavramlardır. Bunlann gerçekliğini gösterebilecek bir kanıt yoktur. Tanrı iyiyse onun yönettiği, düzenlediği söylenen evrendeki kötülükler, uyumsuzluklar neyle açıklanabilir? Tanrı, insanları kayırır, korursa insanların çektikleri acılar, üzüntüler uğradıkları mutsuzluklar hangi ilkeye dayanılarak açıklanabilir? Bu sayısız çelişkiler, kuşkuya yol açan durumlar karşısında olgun, yetkin, iyi, yüce, doğru, bilge bir Tanrı’nın varlığına inanma söz konusu değildir.

Karneades kuşkuculuğunu ahlak sorunlarına da uygular. Bütün insanlar için geçerli olabilecek bir ahlak ilkesinin bulunamayacağını ileri sürer. Yazgıya, insan davranışlarıyla yıldızlar arasında bir bağlantının bulunduğunu ortaya atan görüşlere karşı çıkarak, bunların gelenekleşen, kanıtlama olanağı bulunmayan , birer çelişik yanılma olduğunu söyler.

• KAYNAKLAR: Diogenes Laertius, Leben und Meinun-gen berühmter Philosophen, 1967; A.Schmekel, Philosophie der mittleren Stoa, 1923.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski