Maliye Politikası
iktisat kuramına göre, bir ekonomide tam istihdam düzeyinde toplam talep, tam istihdam düzeyinde üretilebilecek mal ve hizmetlerin değerinden düşükse “deflasyon ”, büyükse “enflasyon” vardır. Deflasyonda düşük bir üretim ve işsizlik, enflasyonda zaman içinde sürekli fiyat artışları söz konusudur. Gerek deflasyon, gerek enflasyon belli koşullar altında para politikası ve maliye politikasıyla hafifletilebilir. Maliye politikası ilk kez Keynes tarafından geliştirilmiş ve Il.Dünya Savaşı sonrası geniş bir uygulama alanı bulmuştur.
Maliye politikası, devlet harcamalarını ve alınan vergileri değiştirmek suretiyle uygulanan bir iktisat politikasıdır. Deflasyonda harcama yetersizliğini karşılamak için maliye politikası, toplam harcamaları artıracak şekilde düzenlenir.
Devlet harcamalarının artması toplam harcamaları dolaysız, alman vergilerin azaltılması ise toplam harcamaları dolaylı olarak artırır. Vergiler azalınca halkın kullanılabilir gelirinin artması sonucu özel tüketim harcamalarının ve bunun sonucu olarak toplam harcamaların artması beklenir. Böylece gelir düzeyinin tam istihdama doğru kayması öngörülür. Enflasyon durumunda ise bu önlemlerin tersi alınır.Enflasyonda harcamaları kısmak için ya devlet harcamalan azaltılır, ya vergiler artırılır, ya da devlet harcamaları azaltılırken vergiler artırılır. Maliye politikası yoluyla sağlanan harcama artışının toplam geliri ne kadar artıracağı, sağlanan harcama artışının büyüklüğüne ve çoğaltanın değerine bağlıdır. Çoğaltan, harcamalardaki 1 TL’lık artışın sonuç olarak geliri ne kadar artırdığını gösteren katsayıdır ve gelirdeki artışın yüzde kaçının tüketime ayrıldığını gösteren marjinal tüketim eğiliminin doğru orantılı bir fonksiyonudur. Örneğin, bir ekonomide tam istihdam gelir düzeyi 24 trilyon TL, cari gelir düzeyi 20 trilyon TL ve çoğaltanın değeri 5 ise, maliye politikası yoluyla harcamalarda 800 milyon TL artış sağlanarak, tam istihdam gelir düzeyine ulaşılması beklenir.
Deflasyon döneminde devlet bütçesinin “açık”, enflasyon döneminde “fazla” vermesi gerekir. Bütçe açığı (vergi hasılatını aşan devlet harcamaları) borçlanma ile karşılanabilir. Devletin merkez bankasına borçlanması durumunda maliye politikası ile birlikte para politikası da gündeme gelir. Deflasyon döneminde alman borçlar ise bütçenin “fazla” verdiği enflasyon döneminde geri ödenir. Günümüzde yaygın bütçe anlayışı “işlevsel bütçe” anlayışıdır. Buna göre, devlet harcamaları, bütçe denkliği aranmaksızın, toplam iktisadi faaliyetin düzenli bir biçimde sürdürülmesini sağlamayı amaçlar.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi