JACOB, Max (1876-1944) Fransız, şair. Çağdaş şiirin hazırlayıcıları arasındadır.
12 Temmuz 1876’da Quimper’de doğdu, 5 Mart 1944’te Drancy’de öldü. Yahudi bir aileden geliyordu. 1894’te Paris’e gitti. Bu yıllarda Paris’te oluşan canlı sanat ortamında etkili bir kişi oldu. Sic ve Litterature dergilerinde yeni şiirin örneklerini verdi. Kübist ressam Picasso ve Gris’yle, şair Apollinaire’le yakın ilişkiler kurdu. 1909’da Hıristiyan oldu. 1915’te Katolik mezhebine girdi. Ancak yaşantısı 1921’e değin tövbekarlıkla bohemlik arasında gidip geldi. Bu tarihte Saint Benoit-sur-Loire’de inzivaya çekildi. Yaşamını resim yaparak kazandı. Birçok yapıtını burada yazdı. II. Dünya Savaşı sırasında Paris yakınlarında Drancy’de bir toplama kampına gönderildi, orada öldü.
20. yy’ın başında birçok Avrupalı sanatçı, içinde yaşadıkları dönemi, evrensel bir bunalım çağının
başlangıcı olarak değerlendiriyordu. Makineleşmenin ve savaşın insanları tehdit ettiği bu çağda, özne ile nesne arasındaki sınırların silindiğini düşünen Andre Salmon, Guillaume Apollinaire, Max Jacob gibi yeni şairler, bu duyguyu geleneksel biçimlerin dışında yeni bir duyarlıkla dile getirmeye çalıştılar. Düşsel, gerçekdışı, fantastik öğeleri kullanarak çağdaş insanın uyumsuzluğunu anlattılar.
Bu dönem Fransız şiirinde Yeni Espri (l’Esprit Nouveau) anlayışını temsil eden Apollinaire ve Jacob’un getirdiği en önemli yenilik, şiire görüntüyü egemen kılmak olmuştur. Özellikle Jacob, dilin ahenkliliğinden uzaklaşarak görüntünün alanını genişletmiş, şiirini gündelik yaşamın sıradan ayrıntılarını birbiri ardınca sıralayarak kurmuştur. Ancak kopuk gibi gözüken bu parçacıklar bütünlendiğinde, gündelikten öte bir anlam kazanır ve akılcı düşünceyi yadsıyan, yarı dinsel mistik bir boyuta ulaşırlar. Gerçeküstücülük’e yönelen, ama tam olarak bu akımın oluşumunda yer almayan Jacob, çağdaş şiirde yeni hareket ve biçim olanakları yaratmıştır.
En önemli yapıtlarından Le cornet d des (“Zar Fincanı”) düzyazı şiirlerden oluşur. Karabasanı andıran bir görüntüyü, ani bir görsel algılamayı, bir anektodu, parlak bir üslup ve ustalıklı bir ritmle dile getiren bu şiirler, gerçeküstücü bir hava taşır. Jacob bu şiirlerinde olağanüstüyü gündelik olanla birleştirmiştir. Katolik olduktan sonraki yapıtlarında ise dinsel bir mistiklikle gülmecenin kaynaştığı göze çarpar. Le sacrifice imperial (“Yüce Özveri”) ve Correspondance (“Yazışmalar”) gibi kitaplarında fantezi dünyasıyla iç içe geçmiş, bitip tükenmez bir iç gözlemi, nerdeyse bir sözcük cambazlığıyla anlatmıştır. Ancak sözcüklerin ardında, lanetlenmekten korkan, dönme olmanın baskısını yaşayan ve cenneti özleyen bir bakış vardır. Paris’teki son yıllarında çevresinde, ona bağlı bir sanatçılar halkası oluşmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Saint Matorel, 1909, (“Aziz Mato-rel”); Le cornet a des, 1917, (“Zar Fincanı”); La defense de Tartuffe, 1919, (“Tartuffe’ün Savunması”); Le laboratoire Central, 1921, (“Merkez Laboratuvarı”); Les penitents en maillot rose, 1925, (“Pembe Mayolu Tövbekarlar”); Le sacrifice imperial, 1929, (“Yüce Özveri”); Dernierspoemes en vers et en prose, (ö.s.), 1945, (“Son Koşuk ve Düzyazı Şiirleri”); Poemes de Morvan le Gaelique, (ö.s.), 1953, (“Galli Morvan’ın Şiirleri”); Correspondance, 2 cilt, (ö.s.), Garnier (der.), 1953-1955, (“Yazışmalar”).
• KAYNAKLAR: A. Billy, Max Jacob, 1947; J. Rousselot, Max Jacob L’homme qui fais ait penser d Dieu, 1946.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi