Türkmen Göçleri ve Anadolu’nun Türkleşmesi
Büyük Selçuklular’ın çöküşünden sonra Türkmenler’in Anadolu’ya göçleri daha da hızlandı. Oğuzlar’m Yıva, Beğdili, Afşar, Yazır boylan, kalabalık kitleler halinde Anadolu’ya akmaya başladılar. Türkmenler, 1158-1197 arasında, Abbasiler’e, Atabegler’e ve Anadolu Selçuklu Devleti’ne hizmet ederek savaşlara katıldılar.
Yerel hükümetler, bunlann güçlerinden ve kalabalık nüfuslanndan yararlanmak konusunda birbirleriyle yanştılar. II.Kılıç Arslan döneminde Doğu ve Ona Anadolu’ya daha kalabalık göçlerin olması sonucu, yanmadanın nüfus yoğunluğu hızla anarken, yerleşim ve güvenlik sorunlan da önem kazandı. Bu gelenlerin çoğunluğunu Karahitay-Harezm savaşlanndan yılan Fergana halkı oluşturmaktaydı. Bunlar, göçebe geleneklerden uzak, köy-kasaba ve kent halkıydı. Bu nedenle, Anadolu’nun ticaret hayatında ve tanmın gelişmesinde önemli katkılan oldu. Harezmşahlar’m tarih sahnesinden çekilmesi, Moğollar’m İran’a egemen olmaları ile, yeni göç dalgalanmaları Iran-Azerbaycan üzerinden Anadolu’ya akmaya başladı. Bu dönemde, Oğuzlar’a karşıt olan Karluk, Kanglı, Kıpçak boylan da göçlere katıldılar. Bunlar ıssızlaşmış bölgelere yerleştirildi ve Anadolu Selçuklu ordusunun güçlendirilmesinde yararlanıldı.
Daha geniş kapsamlı göçler, Moğollar’ın İran’ dan sonra Anadolu’ya da uzandıklan 13.yy’ın ikinci yansına doğru görüldü. Bu son gelenler yanmadanın Türkleşmesini çabuklaştırdılar.
On binlerce Türkmen ailesi ilkin Pasin OvasT na yerleştiler. Buradan Karadeniz, Erzincan, Antep yörelerine dağıldılar. Önce Anadolu Sel-çuklulan’nın daha sonra da Anadolu’yu işgal eden Ilhanlılar’ın baskıları ile de daha çok sınır boylannda (uçlarda) yığıldılar. Örneğin, 1250’lere doğru, Denizli de 200.000, Kastamonu’da 100.000, Kütahya’da 30.000 çadır (yaklaşık 2-3 milyon) Türkmen vardı. Bunlar daha çok Bizans’ı sıkıştırmaktaydılar. Bu nedenle, Ona Anadolu’da Selçuklular’m güvencesi altında rahat bir yaşam sürdüren Rumlar yerlerini korurken, gelenlerin sayıca ve güççe üstünlüğünden korkan Batı’dakiRumlar, din adamlan-mn önderliğinde uzaklaşıp gitmeyi ve toprakla-nnı Türkmenler’e bırakmayı yeğlediler. Böylece, Çankm, Ankara, Yozgat, Çorum, Kastamonu, Eskişehir dolaylan hemen hemen bütünüyle boşaldı. Bununla birlikte yerlerinden aynlma-yanlarla gelen Türkmenler arasında çatışmalann olduğuna ilişkin hiçbir bilgiye rastlanmamakta-dır. Bunda, Türkmenler’in kendi iç disiplinleri olduğu kadar, Anadolu Selçuklu Devleti’nin uyguladığı önlemler de etkili oluyordu. Selçuklular, II.Kılıç Arslan zamanından başlayarak merkeziyetçi bir yönetimi yerleştirmeye özen gösterirlerken, bir yandan da özel toprak mülkiyeti yerine ikta sistemini uygulamaya başlamışlardı. Bu, Bizans aristokrasisinin, topraksız ya da toprak kölesi (serf) hukukunu kaldırarak halka kullanabileceği ölçüde toprağı kullanabilme hakkını getirdi. Kurulmaya çalışılan bu düzen, 11.yy sonlarından 12.yy’m ikinci yansına kadar yaşanan Haçlı yıkımlan, Bizans saldmlan ve yoğun göç olgulan ile ortaya çıkan bozulmalara karşın gücünü korudu. Şaman, Müslüman, Hıristiyan topluluklar arasındaki uyumlu kaynaşma Moğol işgali döneminde daha da artarak Anadolu’nun Türkleşme ve Müslü-manlaşma sürecine katkıda bulunmuştur.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi