KSENOKRATES (İÖ 4. yy) Anadolulu filozof. Platon’un ardıllarındandır. Platonculuk’u Phytagorasçı düşüncelerle birleştirmiştir.
İÖ 399 ya da 396’da Khalkedon’da (İstanbul-Kadıköy) doğdu, 315 ya da 314’te Atina’da öldü. Platon’un öğrencisidir. Ondan sonra Akademi’nin başına geçen yeğeni Speusippos’un tutumunu beğenmeyerek Aristoteles ile birlikte Atina’dan ayrıldı. Speusippos ölünce, Akademi’yi yönetmek üzere 339’da geri döndü. Ölene değin burada kaldı. Öğrencileri arasında Epikuros ve Kıbrıslı Zenon bulunmaktadır. Diogenes Laertius’un belirttiğine göre, 160 dolayında yapıtı vardır. Ancak bunlardan küçük bölümler kalmıştır.
Gerek yapıtlarından kalan bölümlerden, gerek felsefe alanındaki düşüncelerine pek değer vermeyen Aristoteles’in anlattıklarından çıkan sonuca göre, Ksenokrates, Pythagoras’ın “Sayılar Kuramı”ndan etkilenmesine karşın Platoncu öğretinin ilkelerine Speusippos’tan daha çok bağlı kalmıştır. Ksenokrates’in felsefe dizgesinde üçlemelerin büyük önemi vardır. Felsefeyi, fizik (doğa felsefesi) ahlak ve diyalektik (mantık) olarak üçe ayırır. Tüm gerçekliğin kaynağı “Bir” ve “Sınırsız Çokluk” (diad) olarak nitelendirdiği, karşıt nitelikte ilk ilkelerdir. “Bir”, iyilik, durağanlık ve birlik, “Çokluk” ise, türlülük, kötülük ve devinimdir. Bu iki ilke birleşerek evreni oluşturmuştur. Sayılar ve geometrik biçimler, bu birleşmenin ilk ürünleridirler. Ksenokrates’e göre sayılar ve Platon’un “Idea” kavramı özdeştir. Tin ise kendi kendine devinen bir sayıdır. Bu sayı-biçimlerden sonra, tanrısal varlık katı gelir. Tanrılar ve insanlar arasında, iletişimi sağlayan, kimileri iyi kimileri kötü, yarı insan, yarı tanrısal varlıklar bulunur. Cin denen bu yaratıklar, Yeni-Platoncu tanrıbili-minin oluşmasında etkilidir. Tanrılar her yerinde aynı olan eşkenar üçgen, insanlar ve tüm ölümlüler çeşitkenar üçgen, cinler ise bu iki uç durumu birleştiren ikizkenar üçgenle yansıtılır.
Ksenokrates’in gerçeklik alanındaki bir başka üçlemesi, varlık alanlarının niteliğiyle ilgilidir. Bunlar 1) duyulur, 2) anlıkla kavranabilir, 3) bu iki alan arasında ilgi kuran, tanrısal varlık alanıdır. Üçüncü alan bir bakıma duyuma ve usa dayalı bilgi arasındaki kopukluğu gidermeye yarar. Ona göre, her cismin bir özü vardıı. Bu, o cisme özeldir, özel bir üçgene karşılıktır. Bu nedenle bölünemez çizgiler de vardır. Bölünemez birim ve çizgiler kavramı Ksenokrates’in atomcu diye nitelenmesine neden olmuştur.
Ahlak ile ilgili en az 29 yapıtı olduğu söylenen Ksenokrates’e göre mutlulukla erdem ilişkilidir, erdemli bir yaşamla mutluluğa erişilebilir. Tinin ve gövdenin “iyi”leri değişiktir. İnsan bunlar arasında seçim yapmak gereğindedir. Kesin bir mutluluğa ulaşmak olanağı yoktur.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi