Bobby Fischer Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

FISCHER, Bobby (1943-2008) ABD’li satranççı. 11. dünya satranç şampiyonu olmuştur.

Asıl adı Robert James olan Fischer 9 Mart 1943’te Chicago’da doğdu, 17 Ocak 2008’de Reykjavík‘de öldü. 1955’te New York’ta turnuvalara katılmaya başladı. 1957’de San Francisco’ da yapılan “Junior”lar (Gençler) arası turnuvada birinci oldu. Bundan sonra 1957’den 1966’ya kadar yapılan 10 ABD Şampiyonluğu turnuvasında birinci oldu. Rusça yazılmış satranç kitaplarından yararlanabilmek için Rusçaöğrendi. 1957’de Uluslararası Usta 1958’de de Uluslararası Büyük Usta unvanını kazandı. 1960’ta Reykjavik’te yapılan satranç turnuvasında birinciliği kazandı. 1970’te yeni başarılar elde etti: Yugoslavya’da yapılan “Asrın Maçı”nda Petrosyan’a karşı 3-1 kazandı. Öte yandan “Candidate” (Aday) maçlarında her ne kadar Taimanov ve Larsen’e karşı kazanacağı beklenmekte idiyse de her ikisini 6-0 ve Petrosyan’ı da 6 1/2-2 1/2 gibi açık bir farkla yenmesi satranç dünyasında büyük yankı yaptı. 1972’de Reykjavik’te Spasky ile oynadığı dünya şampiyonluğu maçını 12 1/2-8 1/2 kazanarak 11. dünya satranç şampiyonu olarak Sovyetlerin bu alandaki hakimiyetine son vermiştir. Soğuk savaş nedeniyle bu maç dünyada büyük yankı uyandırmıştır.

 

1975 yılında Anatoly Karpov ile unvan maçı yapması beklenen Fischer, Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE’ye maçın oynanabilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesini istemiş, aksi halde maça çıkmayacağını söylemiştir.

 

Fischer’ı reddeden FIDE, unvan maçı yapılmadığı halde Karpov’u yeni Dünya Şampiyonu ilan etmiştir. Bu olaydan sonra Fischer kayıplara karışmış, yaklaşık 20 yıl ortalarda görünmemiştir. Bu durum ona esrarengiz bir hava vermiş, satranç tarihinin en gizemli şampiyonu olarak görülmüştür.

 

 

 

Kanun kaçağı oluşu

 

BM’nin, Yugoslavya’ya uyguladığı ambargoyu delerek 1992’de gizlice girip bir satranç şampiyonasına katılan Fischer, o tarihten bu yana “kanun kaçağı” olarak yaşıyordu.

 

Fischer, o yıl Amerikan hükümetinin karşılaşma yapmama taleplerine meydan okumuş, hatta hükümetin kendisine gönderdiği resmi yazıya tükürerek cevap vermiş ve sonuçta eski rakibi Spassky ile Karadağ’ın açığında bulunan bir adada satranç karşılaşması yapmış, Spassky’yi 20 yıl sonra, 10-5 yenerek tam 3.35 milyon dolar para ödülü kazanmıştı.

 

Japonya’da yakalanışı

 

Bobby Fischer’ın, 12 yıllık kaçak hayatı Japonya’nın Narita havalimanında son buldu. Japonya’dan Filipinler’e, kendisine ait, ancak suçlamalar yüzünden ABD tarafından iptal edilmiş “geçersiz bir pasaportla” geçmeye çalışırken yakalandı. Başkent Tokyo’da yakalanan Fischer, 9 ay gözaltında tutuldu ve Mart 2005’de İzlanda vatandaşlığına geçti.

 

1992 yılından bu yana çok çileli bir hayat geçiren, o ülke bu ülke dolaşıp duran, sığınacak ülke arayan Fischer, İzlanda’dan önce Japonya’da adeta bir kaçak gibi gözaltında tutulup suçlu muamelesi görmüştü. Japonya’da işlediği suç geçerli bir pasaporta sahip olmadan ülkeyi terk etme teşebbüsü olarak belirtilmişti; çünkü Fischer’in yıllardır kullandığı pasaportu, kendisinin haberi olmadan Amerikan Büyükelçiliği tarafından iptal edilmiş, bu da Japon yetkililere bildirilmiş ve bunlardan gereğinin yapılması istenmişti. Nitekim, Japon yetkililer de bu gereği Fischer’i tutuklayıp yerine getirmişlerdi; ama bu arada devreye İzlanda girdi ve ona vatandaşlık verdi ve böylece kurtuldu.

 

Fischer’in esas suçu 1992 yılında BM tarafından zamanın Yugoslavya’sına konulan ambargoyu ihlaldi. Fischer, o yıl Amerikan hükümetinin karşılaşma yapmama taleplerine meydan okumuş, hatta hükümetin kendisine gönderdiği resmî yazıya tükürerek cevap vermiş ve sonuçta eski rakibi Spaski ile Karadağ’ın açığında bulunan bir adada satranç karşılaşması yapmış, Spaski’yi 20 yıl sonra yine ezerek yenmişti.

 

Fischer, işte o tarihten bu yana kendisini yakalamak, tutuklayıp cezalandırmak isteyen Amerika’dan kaçıyor, Japonya, Macaristan ve Filipinler gibi ülkelerde satrançsever dostlarının himayesi altında bir firari hayatı yaşayıp duruyor, yakalanmamaya çalışıyordu.

 

Anti-Amerikancılık ve Anti-Semitizm iddiaları

 

Kanun kaçağı yılları içerisinde Fischer, büyük suçuna bir başka büyük suçu da eklemeyi başardı. İkinci büyük suç, resmî kanuna aykırı bir suç değil; bu suç 11 Eylül saldırıları ve Yahudiler hakkında ileri-geri sarf ettiği birtakım sözler, değerlendirmelerdi.

 

11 Eylül 2001 günü Filipinler’de yayın yapan bir radyoya saldırıları yorumlarken şöyle dedi: “Ne kadar güzel haber bu. Ben bu saldırıyı alkışlıyorum. Amerika ve İsrail yıllardır Filistinlileri öldürüyorlar, soyuyorlar; ama bunlar kimsenin umurunda değil. Şimdi iş tersine tepiyor… Amerika yeryüzünden silinmeli.”

 

Fischer, kendisi de anne tarafından Yahudi olmasına rağmen Yahudi karşıtı ifadeleri ile şimşekleri üzerine çekti.

 

Fischer satrancı

 

 

1996 yılında Fischer, “Fischer satrancı” olarak adlandırdığı yeni bir satranç çeşidi ortaya atmıştır. Buna göre piyonların arkasında bulunan taşlar, kuraya göre rastgele bir şekilde yerleştiriliyordu. Fischer, bu durumda bir oyuncunun yeteneğinin daha iyi anlaşılabileceğini ve de açılış teorisi hazırlıklarının rafa kalkacağını öne sürmüştür.

Fisher’in zaferleri küçük kazanmaların birikimi sonucu olmaktan çok süpriz saldırılar ya da karşı saldırılar sonucu gerçekleşirdi. Bununla birlikte onun oyunları kendi bütünsellikleri içinde içsel bir tutarlılığa sahipti.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi & Vikipedia

Daha yeni Daha eski