Donatello Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

DONATELLO (1386-1466) İtalyan, heykelci. Antik Çağ’m klasik biçimini ve doğa gözleminden gelen verileri birleştirerek oluşturduğu yapıtlarıyla Rönesans sanatında çığır açmıştır.

Donato di Niccolo di Betto Bardi Floransa’da doğdu, 13 Aralık 1466’da aynı kentte öldü. Doğum tarihi kesin değildir. Babası Niccoia di Bardo bir dokuma işçisiydi. işe ilişkin belgeler dışında Donatello’nun yaşamı üzerine pek az bilgi vardır. Vasari La Vita’smda Donatello’yla ilgili bazı bilgiler vermiştir.

Donatello bir kuyumcu olarak yetişti. On yedi yaşlarında Ghiberti’nin atölyesinde Floransa Vaftizhanesi kapılarının ünlü metal kabartmalarının yapımına katıldı. 1407’de Ghiberti’nin atölyesinden ayrılarak Floransa Katedrali’nin süslenmesinde çalışmaya başladı. Uzun yıllar çalıştığı bu katedral için yaptığı ilk mermer heykellerle ün kazandı. 1408’den ölümüne değin sürekli siparişler aldı. 1409’da ünlü mimar Brunelleschi ile birlikte Roma’ya gitti. Burada Antik Çağ heykellerinin çeşitli örneklerini inceleme olanağı buldu. 1425 dolaylarında heykelci Michelozzo di Bartolomeo ile uzun yıllar sürecek bir işbirliği yaptı. 143l’de bazı siparişler nedeniyle Michelozzo’yla birlikte ikinci kez gittiği Roma’da on sekiz ay kaldı. 1433-1439 arasında Floransa Katedrali’n’m süslemeleri için çalışmalarını sürdürdü. 1443’te bilinmeyen bir neden yüzünden Padova’ya gitti. On yıl kaldığı bu kentte ünlü Gattamelata heykelini gerçekleştirdi. Daha sonra Siena’ya yaptığı birkaç gezi dışında, ölümüne değin Floransa’da yaşadı.

Donatello’nun bilinen ilk önemli yapıtları Floransa Katedrali diye anılan Santa Maria del Fiore Kilisesi için yaptığı Davud ve Incilci Yahya heykelleridir. Bunlardan önce gene aynı kilise için yapılmış olan iki peygamber heykelinden hangisinin Donatello’ya, hangisinin çağdaşı heykelci Nanni di Banco’ya (ykş.1385/90-1421) ait olduğu saptanamamıştır. Sanatçının bu ilk yapıtlarındaki üslubu, ilk örneğini Giotto’nun verdiği gerçekçi anlayışın kişisel bir boyut içinde yorumlanmasına dayanır. Gerek Nanni’nin sınırlan belirgin, katı biçimcilik anlayışından, gerek ustası Ghiberti’nin zarif üslubundan, heykellerinin kütleleri arasında bir ışık-gölge ve açık-koyu etkisi yaratmasıyla ayrılır. Bu etki özellikle giysi kıvrımlarında hareketli ve çarpıcı bir görünüm kazanır.

Donatello’nun hümanist eğilimleri, insan deneyiminin tüm özelliklerini temsil edebilecek biçimsel arayışlara yönelmesine yol açmıştır. Bu alandaki gelişimi 1415-1435 arasında yaptığı dört peygamber heykelinde görülür. Aslında sekiz tane olan bu heykellerin öbür dördünün sanatçının denetiminde, yardımcıları tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Peygamber heykelleri dizisi, Donatello’nun üslubundaki gotik öğelerin giderek ayıklandığım ve bunun yerine klasik-gerçekçi özelliklere dayanan bir biçimcilik anlayışının geliştiğini gösterir. Floransa Katedrali’nin doğu yüzünü süsleyen peygamber heykellerinin ilk örnekleri, onun, başlangıçtan beri izlenen insana yönelik ilgisinin giderek derinleştiği ve kişisel özelliklerin anlatımcı bir boyut kazandığı örneklerdir. İnsan dramının bireysel boyutlar içinde betimlenmesi, biçimlerin farklı niteliklerinin karşıtlaştırılması yoluyla değil, bütünü oluşturan parçaların, anlatımın vurucu-luğunu artıracak biçimde uyumlu kılınmasıyla elde edilmiştir. Her yüz evrensel nitelikteki trajedi duygusunun belli bir biçimini yansıtır. Bu özellikler katedralin son mimarı Brunelleschi’nin üslubunun matematik kesinliğine ve dingin uyumuna ters düşer. Örneğin bu diziden İbrahim ve Ishak heykelindeki figürlerin hareketi, herhangi bir akılcı perspektif kuruluşa sahip değildir. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın sarmal bir hareket oluşturan bu iki figürün mekân içindeki üç boyutlu yapısı, Brunelleschi’nin mimarlığında bulunmayan dinamik bir kendiliğinden oluşum duygusu yaratır. Gene bu hareket Maniyerist dönem sanatçılarının büyük bir başarı ile kullandıkları sarmal figür biçimlendirilişinin ilk örneklerindendir.

Peygamberler dizisinin en önemli figürü halk arasında Zuccone (Dazlak) adıyla bilinen Habakkuk heykelidir. Bu yapıt Donatello’nun doğalcı (natura-list) anlatımcılığının doruk noktasını oluşturur. Figürü büyük bir hareket dalgalanması izlenimi yaratacak biçimde saran giysi kıvrımları ile gerilim içindeki yüzün taşıdığı trajik anlatım, madde ile ruh arasında çarpıcı bir karşıtlık etkisi yaratır. Bu etki bir yandan figürün nesnel ağırlığından kurtulup ruhsal bir boyut kazanmasına, öte yandan da taşın içindeki hareketin nesnel bir görüntü olmaktan çıkarak duyguya dönüşmesine yol açar.

Heykel-çevre ilişkisi
Donatello ve çağdaşları için heykellerin içinde yer aldıkları mimari ortamla bütünleştirilmesi oldukça güç bir sorundu. Donatello, Aziz Giovanni adlı heykelinde bu uyumu büyük bir başarı ile gerçekleştirmiştir. Heykelin kaidesi üstündeki alçak kabartmaların oluşturduğu mekânsal etkiler, yapıtın çevresindeki mimarlık öğelerinden ayrılmasını olanaksız kılan bir bütünlük ilişkisi yaratır. Bu kabartmada o çağda yeni yeni keşfedilen perspektif kurallarının uygulanmasına karşın, biçimlerin uyumu ve derinlik duygusu perspektifle değil, figürle fon arasındaki ilişkinin resme özgü etkiler uyandıracak biçimde düzenlenmesiyle sağlanmıştır. Bunun sonucu olarak figürler Ghiberti’nin yüksek kabartmalarında olduğu gibi arka plandan ayrılmak yerine, zaman zaman bu plan içine gömülerek kabartmanın bütününe ışıklı bir hava ve hareketli bir mekân kazandırmaktadır.

Donatello, benzer biçimsel özellikleri içeren ve Siena’ daki San Giovanni Katedrali’n’m vaftiz kurnası için yaptığı Hedores’in Şöleni adlı alçak kabartmasında bu türün anlatım olanaklarını sonuna kadar zorlamıştır. Yapıt, Kral Herodes’in Salome’nin isteği üzerine Vaftizci Yahya’yı öldürtmesini konu alır. Şölen masası çevresindeki figürlere, bir tepsi içinde krala sunulan Aziz Yahya’nın kesik başı karşısında gösterdikleri tepkilere bağlı olarak getirilen ışık-gölge etkisi, sahnenin vahşet içindeki havasını alabildiğine dramatikleştirir. Mekân oluşturan öğelerin bir ışık atmosferi içinde böyle dinamik olarak bütünleştirilmesi, Rönesans resminin en yüksek aşamasında ulaştığı biçimsel olgunluğun heykeldeki karşılığıdır.

Işık Donatello’nun sanatında temel anlatım araçlarından biri olmasına karşın, yalnızca kütlelerin yapısının yarattığı bir etkidir. Gerçekte kütleyi biçimlendiren bir işlevi yoktur, bu ışık, onun biçim ve mekân arasındaki dinamik ilişkiyi ve biçimin yapısından gelen enerjiyi yoğun bir ışık-gölge havası içinde duyumsatmaya çaba gösterdiği yapıtlarında bile kütleye egemen bir nitelik taşımaz.

Olgunluk dönemi
1420-1430 ’ arası Donatello’nun üslubunun aşamalı olarak olgunlaştığı görülür. Kabartmalarında ışık gölge oyunlarıyla hareketlilik kazanan mekân anlayışı, giderek daha inandırıcı bir boyuta ulaşır. Öte yandan perspektif kuruluşunun mekân düzenleyen yapısı da matematik bir kesinlik kazanır. Antik Çağ’ın klasik yapıtlarının sistematik bir biçimde incelenmesiyle varılan bu kesinlik, Donatello için bir idealleştirme ilkesi ve biçimi soyutlama yöntemi anlamına gelmektedir. Matematik kesinlikle, doğa gözlemine dayanan ölçülü bir gerçekçilik anlayışının bütünleştirilerek biçime dönüştürülmesi, onun 1430 sonrası yapıtlarının temel özelliğini oluşturur. Bu yeni yönelişte Roma’da kaldığı on sekiz ay süresince Antik Çağ’ın, Hıristiyan Romanın, Bizans’ın ve Roman üslubun çeşitli yapıtlarının incelenmesinden edindiği birikimlerin payı büyüktür.

Antik heykelin etkileri
Donatello’nun 1433-1443 arasında yaptığı sanılan Floransa Katedrali’mn galeri bölümü dekorasyonu ve bronzdan Davud heykeli, Antik Çağ etkisinin iyice duyulduğu yapıtlarıdır. Özellikle bölmeler içine yerleştirilmiş dans eden çıplak erkek çocuk figürleri, klasik Antik biçimciliğin coşkulu bir hareketlilikle anlatılmasının örnekleridir. Bu figürlerin getirdiği gerilim ve hareket öğesi, Brunelleschi’nin mimarlığının dengeli ve uyumlu biçimleriyle tam bir karşıtlık yaratır. Davud heykeli ise Antik kökenli özelliklerine karşın hiçbir Antik heykelin sahip olmadığı bir dirimsellik içerir. Heykel aynı zamanda hem bir Incil çobanının hem de mitoloji tanrılarından Hermes’in özelliklerini taşımaktadır.

Gattamelata
Yalnız Donatello’nun değil Rönesans’ın da en önemli yapıtlarından biri sayılan Gattamelata, Venedik Condottiere’si Erosmo da Narni’yi at üstünde gösterir. Gattamelata gerek dev boyutlu bir anıt oluşu, gerekse Venedik Senatosu’nun isteklerine göre yapılmış olması nedeniyle Donatello’nun daha önceki yapıtlarından farklıdır. Bu isteklere göre figür Eski Roma imparatoru olarak işlenmiş ve kahramanlık boyutu özellikle vurgulanmıştır. Ancak örnek alınan klasik modellerin gereği doğrultusunda idealleştirilen biçimsel özellikleriyle Gattamelata, Yüksek Rönesans’ın amaçladığı anıtsal-ideal bütünlüğünün kusursuz bir örneği olarak gösterilir.

Donatello’nun Floransa’da geçirdiği son yıllarındaki üslubu, güçlü bir dışavurumcu boyut içerir. Kabaca işlenmiş figürler, taşkınlık ve tepkileri dile getiren şiddetli el kol hareketleri ve iyice çarpıtılmış yüz biçimleri, o dönemde başka örnekleri görülmeyen bir anlatım ortaya koyarlar. Donatello özellikle Maria Magdalena gibi aşırı çirkinliğin biçimsel olanaklarını araştırdığı yapıtlarıyla kendinden bir sonraki yüzyılın Floransa sanatı üstünde etkili olmuştur.

Donatello olgunluk dönemi yapıtlarında gerçekçi bir tutumla klasik biçim anlayışını bütünleştirmiş, dışavurumcu nitelikler taşıyan bir anlatım biçimiyle Rönesans sanatında bir dönüm noktası oluşturmuştur.

• YAPITLAR (başlıca): Davud, 1408, Ulusal Müze, Floransa; Incilci Yahya, 1410-1415, Katedral Müzesi, Floransa; Baldassare Cascıa Mezarı, 1419, Floransa Vaftizhanesi; Kardinal Rinaldo Brancacci Mezarı, 1427, Sant Angelo Nilo Kilisesi, Napoli; Kral Herodes’in Şöleni, 1427, San Giovanni Kilisesi, Siena; “Meryem’e Müjde’’, 1430-33, Santa Croce Manastırı, Floransa; Zuccone (Habakkuk), 1435-1436, Katedral Müzesi, Floransa; Katırın Mucizesi, 1445-1448;SavurganOğul Mucizesi, 1446-1450;San Ant-o-nio Kilisesi, Padova, İtalya; Gattamelata, 1447-1453, Santo Alanı, Padova; Maria Magdalena, 1456, Floransa Vaftizhanesi; Judith ve Holofernes, 1457-1460, Signoria Alanı, Floransa.

• KAYNAKLAR:  G.Castelfranco, Donatello, 1965; M.Cruttvveil, Donatello, 1911; L.Goldscheider, Donatello, 1944; L.Grassi, Ali the Sculptures of Donatello, 2 cilt, 1964; H.W.Janson (der.), The Sculpture of Donatello, 1963.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski