FAHREDDİN b. KORKMAS (1572-1635) Lübnan emiri. Lübnan’da özerk bir yönetim oluşturmak için mücadele etmiştir.
Maanoğlu Fahreddin adıyla da tanınır. 1572’de doğdu, 1635’te İstanbul’da öldü. Dürzi asıllı Maanoğlu ailesinden ilk Lübnan emiri I.Fahreddin’in torunu ve Korkmas’m oğludur. 1586’da babasının ölümü üzerine Osmanlı yönetimi tarafından II.Fahreddin adıyla Lübnan emiri olarak atandı. Yaşı küçük olduğundan bir süre yönetimi annesi Set Neseb (Sit Nesibe) üstlendi ve 1633’te ölene dek oğlu üzerinde etkin oldu.
O dönemde Avusturya ve İran savaşlarıyla uğraşan Osmanlılar’la sürtüşmeye girmeksizin, vergilerini zamanında ödeyerek iyi ilişkiler kuran II. Fahreddin bir yandan da bağımsız bir Lübnan devleti kurmanın çabası içindeydi. Bu amaçla Avrupalı hükümdarlarla ilişkiye geçip onlardan destek istedi. O dönemde Osmanlılar’a başkaldıran Halep valisi Canbulatoğlu Ali Paşa’yla işbirliğine gitti. Onun yardımıyla Kuzey Lübnan’ın denetimini ele geçirdi. Etki alanını Sayda, Beyrut, Safad, Banyas ve Aclun’a dek genişletti. Canbulatoğlu’nun 1606’daki Şam kuşatmasına ve 1607’de Osmanlı komutanı Kuyucu Murad Paşa ile Oruç Ovası’ndaki savaşma yardım etti. Ancak bozguna uğrayıp geri çekildi.
Bunların yanı sıra Floransa ile gizli askeri hükümleri de içeren bir ticaret antlaşması yapması üzerine Osmanlı yönetimi 1612’de Şam valisi Hafız Ahmed Paşa komutasındaki bir orduyu II.Fahreddin’ in üzerine gönderdi. Bölgenin coğrafi konumu nedeniyle başlangıçta bir hayli zorlanan Osmanlı güçleri daha sonra 60 gemiden oluşan Osmanlı donanmasının desteğiyle bölgede denetimi ele geçirip II.Fahreddin’in güçlerini dağıttılar. Yerine büyük oğlu Ali’yi ve ona yardımcı olarak da kardeşi Yusuf’u bırakan II.Fahreddin 15 Eylül 1613’te bir Fransız gemisiyle Sayda’dan İtalya’ya kaçtı. Toscana dukası ILCosimo tarafından törenle karşılandı. Daha sonra Avrupa’da bir yardım gücü oluşturmaya çalışan II.Fahreddin bir ara beş Floransa gemisiyle asker ve malzeme gönderdiyse de Osmanlı güçlerinin müdahalesiyle amacım gerçekleştiremedi. Bu sırada İran’la savaş durumunda olan Osmanlılar, 1618’de emirliğin Ali’de kalması koşuluyla Fahreddin’in Lübnan’a dönmesine izin verdiler. Bundan sonra resmen emir olmayan ancak oğlu Ali’ye yardımcı olarak idari ve askeri işleri yöneten II.Fahreddin bağımsızlık mücadelesini sürdürdü. 1623’te Ancar’da Şam Valisi Han-nak Mustafa Paşa’yı tutsak edip Baalbek’e götürdüyse de Osmanlı yönetimi ile açıktan açığa bir çatışmaya girmek istemediğinden serbest bıraktı. 1627’de Trablusşam beyi Yusuf Paşa’yı yenip topraklarını yağmaladı. Bu tavırları ve Avrupa devletleriyle ilişkilerini sürdürmesinden kuşkuya düşen IV.Murad Şam Valisi Küçük Ahmed Paşa’yı bu sorunu çözümlemekle görevlendirdi. 1632’de Emir Ali, Safad’da Osmanlı güçleri karşısında yenilgiye uğrayarak öldü. II.Fahreddin ise Yafa yakınlarındaki birkaç çarpışmanın ardından önce Sayda’ya sonra da Beyrut’a çekildi. Ama denizden de Osmanlı donanması tarafından kuşatılan kentte kalamayıp dağa çıktı. Kısa bir süre sonra Cazzin yakınlarında yakalanarak İstanbul’a götürüldü ve burada idam edildi.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi