FEUCHTERSLEBEN (1806-1849) Avusturyalı hekim ve filozof. Düş-kurma yetisinin bütün gövdeye egemen olduğu görüşünü savundu.
29 Nisan 1806’da Viyana’da doğdu, 3 Eylül 1849’da orada öldü. Gerçek adı Feuchtersleben Ernst Freiherr’dir. Soylu bir ailedendi, önce Maria-Theresia Kral Enstitüsü’nde öğrenim gördü. Özellikle ruh sağlığı konularında çalıştı. Sonra yazınla ilgilenmeye başladı. Yapıtlarını yayımlayınca büyük ilgi uyandırdı. Özellikle 1838’de yayımladığı Yur Diaetet der Seele (“Tin Sağlığını Koruma Üstüne”) adlı yapıtı nedeniyle Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde profesör olarak görevlendirildi. Viyana Hekimler Derne-ği’ne üye seçildi. 1848’de eğitim bakanı oldu.
Feuchtersleben’in anlayışına göre felsefenin başlıca konusu insanın istencidir. Sağlıklı bir istenç ancak sağlıklı bir tinle sağlanabilir. Tinin sağlığı da bilgi edinmeye, insan varlığının özünü tanımaya bağlıdır. Bilgili, sağlıklı bir tin, taşıdığı istenç gücüyle gövdeyi de sağlıklı, güçlü, başarılı kılar. Tin, ahlak olgularını biçimlendiren, onları düzenleyen bir ilkedir. Tinin nesnesini araştırmanın, onun özdek mi yoksa başka bir varlık mı olduğunu bilmenin önemi yoktur. Önemli olan tinin gövde üzerindeki egemenliğidir. Tin kendi kendini kavrayamaz. Onun varlığını ortaya koyuşu, kavranır duruma gelişi, gövdeyle olan birliği, gövdede eyleme dönüşen devinimleri yüzündendir. Devinen, düşünen, eylemde bulunan bir kimsenin tininden, istencinden kuşkulanması olanaksızdır. İnsan, böyle bir kuşkuya kapılamadığından, tinin varlığı konusunda kesin bilgiye ulaşır. Bu bilgiyle tinin gövde üzerindeki egemenliğini kavrar. Tinin gövde üzerindeki egemenliğini, kavrama, gövdenin sağlığını korumayı sağlayan ilk olanaktır. Gövde üzerinde egemen olan tin, onun, bütün olumsuz, sağlığa aykırı, hastalığa yol açan eylemlerini engeller. Tinin başarılarını sağlayan üç ayrı yetisi vardır. Sezme ve düşkurma yetisi, düşünme yetisi, istenç yetisi.
istenç ve düşünme yetisinin gövde üzerinde etkisi yoktur. Gövdeye egemen olan yalnız düşkurma yetisidir, istenç, tinin bütün güçlerini oluşturan, bir yaşam erkidir. Bu nedenle etki alanı tinseldir. İstencin en yüksek aşaması kişide ırayı (karakter) oluşturur, istenç, gövdenin bütünü aracılığıyla organları etkiler, kendiliğinden devinenleri etkileyemez. Kişinin sağlığını koruması, hastalıktan kurtulması istemeye bağlıdır, neyin istenmesi gerektiğini de us gösterebilir. Öte yandan istenç gövdeyi duyguların aracılığıyla etkiler.
Feuchtersleben’e göre tinsel sayrılıkların başlıca kaynağı düşkurma yetisidir. Dölüt (foetus) üzerinde bile sürekli etki yapan bu yeti birçok fizyoloji olayının nedenidir. İster tin, ister gövde bakımından olsun, sağlığın en iyi koruyucusu anlık bilgisidir. Anlığın bir ürünü olan bu bilgi, sağlığa aykırı, sağlık korumaya elverişli bütün karşıt öğeleri sağlar.
• YAPITLAR (başlıca): Zur Diaetetik der Seele, 1838, (“Tin Sağlığını Koruma Üstüne”); Lebrbuch der aerztlic-hen Seelenkunde, 1845, (“Tıpla İlgili Ruhbilim Ders Kitacı”).
• KAYNAKLAR: R.M.Meyer, Gestalten und Probleme, (ö.s.), 1905.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi