FRANCO BAHAMONDE, Francisco (1892-1975) İspanyol asker ve devlet adamı. Ispanya’yı 36 yıl boyunca diktatörlükle yönetmiştir.
4 Aralık 1892’de Galicia Bölgesi’ndeki F.l Ferrol kasabasında doğdu, 20 Kasım 1975’te Madrid’le öldü. Bir deniz subayının oğludur. 1907’de girdiği Toledo Piyade Okulu’nu 1910’da asteğmen olarak bitirdi. 1912-1917 arasında İspanyol Fası’ndaki İspanyol sömürge birliklerinde görev aldı ve Berberiler’e karşı verilen savaşları yönetti. 1920’de İspanyol Yabancılar Lejyonu’nun komutan yardımcılığına, 1923’te ise komutanlığına getirildi. İsyanyol sömürge yönetimine karşı direnen Berberiler’le yapılan Rif Savaşı’nda gösterdiği başarılardan dolayı 1926’da tuğgeneralliğe yükseltildi. 1927’de diktatör Prima de Rivera tarafından Zaragoza Askeri Akademisi’nin komutanlığına atandı. 1931’de krallık yönetiminin yıkılmasının ardından kurulan cumhuriyet yönetimi tarafından görevden alındı. 1933’te Balear Adaları askeri komutanlığına atanarak İspanya’dan uzaklaştırıldı. Aynı yıl yapılan seçimleri Cumhuriyetçi ve Sosyalist partiler koalisyonunun yitirmesi üzerine işbaşına gelen merkez sağ hükümet tarafından Ispanya’ya geri çağrıldı.
Yeni iktidarın ülkede faşist bir yönetim kurma yolundaki adımları, 1933-1934 yıllarında yoğun kitle eylemlerine ve ayaklanmalara yol açtı. Franco Avusturyalı maden işçilerinin Kasım 1934’te bölgede sosyalist bir yönetim kurmak üzere başlattıkları silahlı ayaklanmayı bastırmakla görevlendirildi. Yabancılar Lejyonu’nun da yardımıyla iki hafta içinde ayaklanmayı bastırdı. 1935’te genelkurmay başkanlığına getirildi.
Birbirini izleyen sağ koalisyon hükümetleri, Ispanya’da giderek güçlenen demokratik toplumsal muhalefeti bastıramadı ve ülke üzerindeki denetimlerini yitirdi. Sonunda, Ocak 1936’da Cortes (İspanya Meclisi) dağıtıldı ve Şubat 1936’da genel seçimlerin yapılacağı açıklandı. Seçimlerde, Cumhuriyetçi, Sosyalist,Komünist ve Sendikalist partilerden oluşan Halk Cephesi, dinci, muhafazakâr, monarşist güçlerden oluşan Milliyetçi Cephe karşısında ezici bir çoğunluk kazanarak iktidar oldu. Franco Halk Cephesi hükümeti tarafından genelkurmay başkanlığı görevinden alındı ve Kanarya Adaları askeri komutanlığına atandı.
İspanya İç Savaşı’nın başlaması
Franco Kanarya Adaları’nda bulunduğu süre içinde, Halk Cephesi iktidarını devirmeyi amaçlayan diğer sağcı subaylarla ilişki kurarak bir hükümet darbesi yapmak üzere hazırlıklara başladı. 13 Temmuz 1936’da monarşist önder Calvo Sotelo’nun öldürülmesinden sonra başlayan karışıklıklardan yararlanarak, 17 Temmuz 1936’da Ispanyol Fası’na geçti ve general Sanjurjo ile Mola’nm askeri darbe hazırlıklarına katıldı. 18 Temmuz 1936’da yapılan ayaklanma çağrısının ardından, komutasındaki Yabancılar Lej-yonu’yla birlikte İspanya’ya çıkarma yaptı. Aynı gün, Barcelona ve Madrid dışında kalan hemen hemen tüm garnizonların ayaklanmaya katılmalarıyla 3 yıl süre-
cek olan Ispanya Iç Savaşı başlamış oldu.
General Sanjurjo ve Mola’nın kısa aralıklarla ölmeleri, Franco’yu ayaklanmanın tek önderi durumuna getirdi. 12 Eylül 1936’da Burgos Ulusal Savunma Cuntası adlı askeri yönetim tarafından kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlığına, 29 Eylül 1936’da da Ispanya devlet başkanlığına getirildi. Franco’nun önderliğindeki hareket, kısa bir süre içinde hava kuvvetleri dışında kalan tüm askeri kadrolar ile milliyetçi, dinci ve gelenekçi siyasi güçleri çevresinde topladı. Franco, 1937’de kendisini destekleyen tüm siyasi grupların Gelenekçi İspanyol Falanjı ve Milliyetçi Sendikalist Saldırı Cuntaları (FET y de las JONS) adlı tek bir harekette birleşmeleri emrini verdi. İç savaştaki askeri harekâtları kişisel olarak yöneten Franco, Nazi Almanyası ve Faşist İtalya’dan büyük destek gördü. 20 Ocak 1938’de devlet ve hükümet başkanlığına getirildi ve bu tarihten sonra “önder” (caudillo) adıyla anıldı. Mart 1939’da Cumhuriyetçilerim yenilgiye uğramalarından sonra Madrid’e yerleşti.
Devlet başkanlığı
Franco iç savaştan sonra ordu, kilise, toprak sahipleri ve büyük tüccarlar tarafından desteklenen meslek birliklerine dayalı (korporatif) ve otoriter bir devletin temellerini attı. Siyasi polis örgütü, eğitim, basın, propoganda etkinlikleri sendikal ve siyasi çalışmalar falanjist hareketin denetimi altına girdi. Tüm işçi örgütleri tek bir devlet sendikasında birleştirildi. Katoliklik’in devlet dini olmasının yanı sıra, okullarda, sendikalarda ve orduda dinsel kuruluşlar oluşturuldu. Tüm muhalefet baskı altına alındı. Kitlesel olarak tutuklanan Cumhuriyetçiler’in yargılanmaları ve idam edilmeleri 1960’lara değin sürdü.
II.Dünya Savaşı ve “savaşmayan yan”
1939’da Ispanya’yı, Almanya, İtalya ve Japonya’nın yanında Anti-Komintern Pakt’a sokan Franco, Nazi Almanyası ve Faşist İtalya ile olan yakın ilişkilerini II. Dünya Savaşı başladıktan sonra da sürdürdü. 1940’ta, savaşın başında belirlediği “yansızlık” siyasetini “savaşmayan yan” olarak değiştirdi. Aynı yıl İspanyol birlikleri uluslararası bir bölge olan Tanca’yı işgal ettiler. Alman ordularının SSCB’ye saldırması üzerine Franco, falanjist gönüllülerden oluşan Mavi Tümen’i Naziler’in yanında savaşmak üzere Doğu Cephesi’ne gönderdi. Ancak, Kasım 1942’deki Normandiya Çıkarması’ndan sonra bu tümeni geri çekti. Naziler’in savaşı kazanacaklarına olan inancını yitiren Franco, Müttefikleri e hoş görünmek amacıyla 1942’de atama yoluyla belirlenen üyelerden oluşan danışma meclisi niteliğinde bir Cortes kurdu. 1945’te ise İspanyol yurttaşlarının temel haklarını tanımlayan bir yasa çıkardı.
II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle İspanya, diğer ülkeler tarafından büyük ölçüde dışlandı. Flitler ve Mussolini’den sonra gelen son faşist diktatörolarak görülen Franco’nun uygulamaları göz önünde tutularak, İspanya 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na alınmadı. Franco, 1947’de İspanya’ya yeniden monarşi yönetimini getiren bir anayasayı yürürlüğe koydu ve kendini kral naibi ilan etti.
ABD ile ittifak
Ispanya’nın uluslararası düzeydeki yalnızlığı Soğuk Savaş döneminin başlamasıyla son buldu. İlk başta İspanya’yı Marshall Planı kapsamına almayan ABD yönetimi, 1950’den sonra Franco ile yakın bir ilişki kurdu. ABD’nin büyük kredi yardımlarını, İspanya’mn Birleşmiş Milletler ve Avrupa Ekonomik Topluluğu gibi uluslararası kuruluşlara kabul edilmesi izledi. 1953’te imzaladığı antlaşma ile ABD’nin İspanya’da askeri üsler açmasına izin veren Franco, bu tarihten sonra ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri oldu.
Göreceli özgürlükler
Ispanya’daki diktatörlük yönetimine karşı iç ve dış muhalefetin büyümesi, Franco’yu basına ve siyasi tartışmalara tanıdığı özgürlükleri genişletmek ve 1966’da bir anayasa reformu yapmak zorunda bıraktı. Bu reformla devlet ve hükümet baştanının güçleri birbirinden ayrıldı, göreceli bir din özgürlüğü tanındı. Cortes’in üyelerinin bir bölümünün yalnızca evli kadm ve erkeklerin oy kullandığı bir seçimle belirlenmesine izin verdi. Aynı dönemde, Ispanyol siyasi yaşamında giderek etkinliğini yitiren Falanj hareketi üyelerinin yerini Opus Die adlı güçlü dinsel örgüte bağlı teknokratlar almaya başladı.
Franco, 1969’da Prens Juan Carlos’u veliaht ilan etti. Sağlığı giderek bozulduğu için 1975’te devlet ve hükümet başkanlığı görevlerini geçici olarak Juan Carlos’a bıraktı. Kısa bir süre sonra öldü.
• KAYNAKLAR: J.Arrara, Francisco Franco, 1938; B.Cro-zier, Franco: A Biographical History, 1967; G.Hills, Franco: The Man And His Nation, 1967; S.G.Payne, Politics and the Military in Modern Spain, 1967; J.W.Try-hall, El Caudillo: A Political Biography of Franco, 1970.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi