ENGELS, Friedrich (1820-1895) Alman, düşünür. Marx’la birlikte Bilimsel Sosyalizm’in iki kurucusundan biridir.
28 Kasım 1820’de Prusya’nın Rhine Eyaleti’ne bağlı Barmen kentinde doğdu, 5 Ağustas 1895’te Londra’da öldü. Muhafazakâr siyasi görüşleri olan dindar ve zengin bir pamuklu dokuma fabrikatörünün sekiz çocuğundan en büyüğü idi. Annesi Elizabeth nee van Haar kültürlü bir aileden’geliyordu. 14 yaşına kadar dinsel eğitimin ağır bastığı Barmen’deki bir okula gitti. 1834’te Elberfeld Lisesi’ne girdi Yunanca ve Latince öğrendi, edebiyatla ilgilendi. Babasının zoruyla 1837’de okulu bırakarak onun işinde çalışmaya başladı. 1839’da F.Oswald takma adı ile “Wuppertal’den Mektuplar” başlığı altında kapitalizmin işleyişini ve burjuvazinin değer yargılarını eleştiren ilk yazıları Telegraph für Deutschland’da yayımlandı.
1841’de askere yazıldı ve Berlin’e gitti. Bu sırada Prusya Kralı IV. Friedrich Wilhelm’in otoriter yönetimi yaygın tepkiler uyandırmaktaydı ve bu tepkilerin odağında daha çok Hegel’in genç ve sol izleyicileri yer alıyordu. Berlin’de bu ortama giren ve yoğun bir biçimde felsefe çalışmaya başlayan Engels, B.Bauer ve L.Feuerbach’ın eleştirici ve maddeci felsefi görüşlerinin etkisi altında kaldı. Özellikle Feuerbach’ın yapıtlarının kendisinde uyandırdığı “özgürleştirici etki”yi Engels daha sonra da şükranla anmıştır. Hegel’in felsefesini din karşıtı ve devrimci bir biçimde yorumlayan Sol Hegelciler çevresinde, Engels’ten bir buçuk yaş büyük olan Kari Marx da vardı; ancak iki genç Berlin’de karşılaşmadılar. Engels’in Berlin’e gittiği yıl Marx üniversitedeki doktorasını tamamlayarak Bonn’ a geçmişti. Bu dönem içinde Engels, Prusya kralı tarafından Hegel’in Berlin Üniversitesi’ndeki kürsüsüne atanan muhafazakâr-dinci filozof Schelling’e karşı imzasız iki yergi ile din karşıtı bir deneme yayımlamıştır.
Engels 1843’te babasının fabrikasında çalışmak üzere Manchester’e gitti. İşçi sınıfının çalışma ve yaşama koşullarını yakından gözledi; bu konuda yazılmış pek çok çalışmayı inceledi ve bütün bunların ürünü olarak 1845’te Die Lage der arbeitenden Klasse in England (“İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu”) adlı yapıtım yayımladı. Daha önce Fransız sosyalistlerinden Saint- Simon ve Fourier’nin yapıtlarını inceleyen Engels’in sosyalizme bağlanması, işçi sınıfını yakından tanıdıktan sonra; İngiltere’de gerçekleşti. Aynı yıllarda Londra’daki muhalif ve gizli Alman dernekleriyle ilişki kurdu; oradaki Chartist ve Owenci yayın organlarına yazılar yazdı.
Marx’la tanışması
Engels, 1844’te Umrisse zu einer Kritik der Nationalökonomie (“Politik İktisadın Bir Eleştiri Taslağı”) adlı incelemesini Marx ile Genç Hegelciler’ den A.Ruge’nin Fransa’da birlikte yayımladıkları ve sadece bir sayı çıkacak olan bir dergiye gönderdi. Engels’in bu çalışmasını parlak bir yapıt olarak değerlendiren ve kendi görüşleriyle şaşılacak bir koşutluk içerdiğini saptayan Marx, Engels ile yazışmaya başladı ve iki genç düşünür 1844 Eylülü’nde Paris’te tanıştı. Bir ömür boyu sürecek olan düşünce ve eylem arkadaşlığı böylece başlamış oldu.
Bu işbirliği ilk ürünlerini 1845-1846 yıllarında verdi. Bu yıllarda yayımlanan Die heilige Familie (Kutsal Aile) ve Die deutsche İdeologie (Alman İdeolojisi) ortak yapıtlarıdır. 1845’te Brüksel’e ve daha sonra Paris’e geçen Engels, Manc’la birlikte uluslararası nitelikte, anarşist ve liberal etkilerden arındırılmış bir sosyalist hareket oluşturmak için yoğun çaba sarfetti. Bu çabalar, İngiliz, Hollanda, Fransız ve Alman sosyalistlerinin 1847 Haziram’nda
Londra’da bir Komünistler Birliği kurması ile sonuçlandı. Aynı yılın sonbaharında ikinci kongresini yapan birlik, Marx ve Engels’ten bir program hazırlamasını istedi. Engels bu amaçla Grundsatze des Kommunismus (Komünizmin İlkeleri) adlı bir taslak kaleme aldı. Bu metin 1848’de, Marx tarafından yazılan, fakat ortak imzayla yayımlanan ünlü Mani-fest der kommunisttischen Partei’nin (Manifesto) bir hazırlık çalışması oldu.
1848 Devrimi
Almanya’daki 1848 Devrim’i sırasında Engels, Marx’la birlikte Köln’e geçti. Marx’ın başyazarlığını yaptığı Nene Rheinische Zeitung’a yazılar yazdı. Elberfeld, Palatinate ve Baden ayaklanmalarına katıldı ve bu yerel devrimci hareketlerin geniş bir Alman devrimine dönüşmesi için çaba sarfetti. Devrimci yükselişin 1849’da bastırılması üzerine İsviçre’ye, sonra da yeniden Manchester’e geçti. Engels’in sonraki yıllarda silahlı ayaklanma ve savaş taktikleri üstüne yazdığı çok ilginç bir dizi makale ve kitapta 1848-1849 deneyimlerinin izleri gözlenir. Bu yönü, kimi dostlarının kendisine “General” adı takmasına yol açmıştır.
1850’de yayımlanan Der deutsche Bauernkrieg’ da (Almanya’da Köylü Savaşı) 16.yy Alman köylü ayaklanmalarını ve bu hareketin devrimci önderi Münzer’in nesnel durumunu, 1848-1849 Devrimi’n-deki işçi sınıfının konumu ile örtülü parelellikler kurarak incelemiştir.
Engels 1854-1870 arasında babasının Manches-ter’deki fabrikasında çalıştı ve sonunda fabrikaya ortak oldu. Kazancının bir bölümünü artık Londra’ya yerleşmiş olan ve çok güç maddi koşullar içinde yaşayan Marx’ı desteklemekte kullandı. Marx’m bu sırada iktisat üstüne yoğunlaşan kuramsal çalışmalarını kesintisiz sürdürebilmesinde Engels’in maddi ve manevi desteği önemli bir rol oynamıştır.
I. Enternasyonal
1864’te Birinci Enternasyonal’in kuruluş çalışmalarına Engels,Manc’la birlikte ve ön planda katıldı ve örgütün yürütme organına girdi. Bakunin’in temsil ettiği anarşist akımlarla yürütülen mücadelenin başında yer aldı. Paris Komünü’nün yenilgiye uğramasından ve Bakuninciler’in örgütten çıkarılmasından sonra Enternasyonal’in genel merkezi New York’a taşındı ve Engels’in örgütle ilgisi zayıfladı. Londra’ya yerleşen Engels, Marx ile birlikte Almanya’daki ve Fransa’daki sosyalist hareketler ile yakından ilgilenmeye başladı. 1878’de Almanya’da sosyalizmi, Mar-xizm’in dışında bir tabana oturtmak isteyen E.Düh-ing’e karşı Anti-Dühring’i yayımlayarak, aynı zamanda bilimsel sosyalizmin o güne kadar geliştirilmiş olan temel ilkelerini yaygın bir okuyucu kitlesine duyurdu.
Marx’ın 1883 yılında ölümünden sonra Engels üç önemli yapıt kaleme aldı. Bunlar, Der Ursprung der Familie, des Privateigentums und der Staats (Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni), Ludıvig Feuer-bach und der klassischen deutschen Philosophie (Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu) ve Dialektik der Natur’dür (Doğanın Diyalektiği). Bu sonuncu yapıt Engels’in ölümünden yıllar sonra onun notlarından yararlanılarak yayımlanabilmiştir. Buna karşılık Das Kapital’in 2. ve 3. ciltlerinin yayma hazırlanması, Marx’ın notları üzerinde yoğun bir çalışma yapan Engels sayesinde mümkün olabilmiştir.
Yaşamının son yıllarında Engels, Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin manevi önderi olmuştur. Parti’ nin içişlerine kural olarak karışmamayı yeğleyen Engels, Bebel, Liebknecht ve Bernstein gibi sosyalist önderler üzerindeki kişisel : nüfuzunu! zaman zaman kullanmış ve stratejik konularda partiye yol göstermiştir.
Katkıları
Friedrich Engels’in ilk gençlik döneminden sonraki tüm yapıtları Kari Marx ile yakın bir işbirliğinde yazılmış; 1844-1883 arasındaki yazışmalarının bir bölümünü oluşturan 1386 mektup, Engels’in vasiyeti üzerine E.Bernstein tarafından yayma hazırlanmış ve basılmıştır. Bu nedenlerle, Engels’in Mandzm’e katkılarım Marx’ınkinden ayırmak çok güçtür. Bununla birlikte, Engels’in yaptığı katkılar, felsefe, iktisat ve sosyalizm konularına ayrılarak incelenebilir.
Engels’in felsefi görüşleri, Marx’ınki gibi Hegelci diyalektiği, Feuerbach’ın etkisiyle maddeci bir diyalektiğe dönüştürme çabası içinde biçimlenmiştir. Siyasi bakımdan otoriter Prusya devletinin hayranı olan Hegel’in idealist felsefesinin diyalektik boyutunun taşıdığı devrimci potansiyeli Engels erken kavramış ve daha sonraki yıllarda, Hegel’in felsefesi olmasa idi bilimsel sosyalizmin kurulamayacağını belirtmiştir.
Hegel’in diyalektiğini tersine çeviren maddeci diyalektik, Marx ve Engels tarafından temel olarak toplumsal çözümlemede uygulanmış ve bu yönüyle maddeci tarih anlayışı, tarihin maddeci yorumu ya da, kısaca, tarihi maddecilik terimleri ile adlandırılmıştır.
Tarihi Maddecilik
Tarihin maddeci yorumunun genel ilkelerini ve kapitalist toplumlar ile kapitalizme geçiş sorunsalına uygulanışını çeşitli yapıtlarında Marx geliştirmiş; Engels ise bu yorumların, örneğin Anti-Dühring ile yaygın bir kitleye ulaşmasını sağlamıştır. Öte yandan, Marx’m yayımlanmamış el yazmalarında, mektuplarında ve kısa gazete makalelerinde yer alan ve sistemleştiremediği kapitalizm-öncesi toplum biçimlerinin tarihi maddeci açıdan ilk sistematik çözümlemesi Engels’in Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni başlıklı kitabında yer alır. Engels ABD’li antropolog Morgan’ın 1877’de yayımlanan Ancient Society (Eski Toplum) adlı kitabındaki ilkel kabileler üstüne bilgi ve çözümlemelerinden geniş ölçüde yararlanarak eski Yunan ve Roma toplumlarmı ele alır. İnsanlığın üretim araçlanüzerinde ortak mülkiyete eşitliğe, demokrasiye dayalıçocukluk döneminin özel mülkiyetin ve buna bağlı olarak sınıfların ve sömürünün doğması ile birlikte devletin de oluştuğu toplum biçimlerine nasıl dönüştüğünü inceler.
Son yıllarında Engels, toplum biçimlerinin işleyiş ve gelişimlerinin belirlenmesinde iktisadi temel ile üst-yapı kuramlarının göreli rolleri üzerinde çeşitli yazışmalar yapmıştır. Bu mektuplarda, Marx’ın ve kendisinin, iktisadi etmeni tümüyle yadsıyan idealistlere karşı zorunlu bir tepki olarak iktisadi etmeni zaman zaman abarttıklarını belirten Engels, sorunu, örneğin E.Bloch’a 1891’de yazdığı bir mektupta şöyle açıklamıştır: “Tarihte nihai olarak belirleyici unsur, gerçek hayatın üretimi ve yeniden üretimidir. Bu görüşü çarpıtarak, herhangi birisi ekonomik unsurun tek belirleyici unsur olduğunu söylerse, bu önermeyi anlamsız, soyut, abes bir ifadeye dönüştürmüş olur. Ekonomik durum temeldir; ancak üstyapının çeşitli unsurları da tarihi mücadelelerin seyrini etkiler ve çok kez onların biçimlerinin belirlenmesinde egemen olur”.
Diyalektik Maddecilik
Engels, diyalektik maddeciliğin sadece toplum, tarih ve bilgi alanında değil, genel olarak doğa için de geçerli bir öğreti olduğunu göstermeye çalışarak 19.yy’da olağanüstü bir gelişme göstermiş olan doğa bilimlerinin, diyalektiğin genel önermelerini doğruladığı sonucuna vardı.
Friedrich Engels, çok genç yaşta kaleme aldığı Politik İktisadın Bir Eleştiri Taslağı ile İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu adlı iki yapıtından sonra iktisadi çalışmaları büyük ölçüde arkadaşı Marx’a bıraktı. Ancak bu gençlik yapıtlarından birincisi, kapitalizmin iktisadi temellerini açıklayan, İkincisi ise İngiliz işçi sınıfının (ve İngiliz kapitalizminin) nesnel durumuna ilişkin çok zengin bilgi içeren özellikleriyle Marx’a iktisadi çalışmalarında güçlü hareket noktaları sağlamıştır. Das Kapital’de, özellikle İngiliz kapitalizmine ilişkin zengin olgusal verilerin arkasında kısmen Engels’in gözlem ve bilgilerinin yattığı söylenebilir. Ancak Engels’in Marxist iktisadın gelişimine en önemli katkısı, Das Kapital’in son iki cildini Marx’ın ölümünden sonra yayma hazırlaması olmuştur.
Sosyalizm anlayışı
Sosyalizmin, egemen sınıfların sağduyularına seslenen ideal toplum modellerinden oluşan hayalci bir düşünce hareketi olmaktan çıkıp işçi sınıfına dayalı bir siyasi harekete dönüşmesinde Engels’in büyük katkıları olmuştur. Engels’e göre sosyalizm işçi sınıfına dayanmadıkça bir güç oluşturamayacak, işçi sınıfı hareketi ise kendisine sosyalizmi hedef alan siyasi bir boyut kazanmadıkça kısır kalacaktır.
Engels, Marx’la birlikte, yaşamı boyunca katıldığı ve gözlediği siyasi mücadele ve devrim deneyimlerinden genel dersler ve ilkeler çıkarmıştır. 1848 Devrimi deneyiminden sonra sosyalizme geçişin kendiliğinden değil, nesnel koşulların elverdiği anda, tarihe yapılacak bilinçli bir müdahele ile, yani siyasi eylemle gerçekleşebileceği, işçi sınıfının doğru hedeflere ve bilimsel bir programa sahip bir siyasi parti içinde örgütlenmesi gerektiği sonucuna ulaştı.
19.yy’m sonlarına doğra Batı Avrupa’da bu özellikleri taşıyan işçi sınıfı partileri yaygınlaştı. Genel oy hakkı kapitalist ülkelerin çoğunda kabul edildikçe sosyalist partiler parlamentolara girerek emekçiler yararına belirli haklar elde etmeye başladılar. Bu deneyimi yakından yaşayan Almanya’da Sosyal Demokrat Parti reformculuk ile devrimcilik arasında bocaladıkça Engels Parti’nin bir yandan burjuva demokrasisinin tüm olanaklarından işçi sınıfının siyasi ve iktisadi çıkarları için yararlanmasını, öte yandan da programı ve ideolojik çizgisi ile devrimci hedefini canlı tutması gerektiğini öğütlüyor-du. 1880 sonrasında Engels’in parlamenter mücadelenin devrimci dönüşümler için taşıdığı olanaklar konusunda iyimser bir tutum içinde olduğu gözlenmektedir.
Engels’in en önemli bireysel katkıları, toplumu tarihi maddeci ve diyalektik bir yaklaşımla incelediği yapıtlarında görülür. Almanya’da Köylü Savaşı, 1848-1849 Devrim’i deneyimini değerlendiren yazılarından oluşan Almanya: Devrim ve Karşı-Devrim ve Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni başlıklı yapıtları, maddeci tarih anlayışının, toplumsal çözümlemelerde ne kadar verimli ve yaratıcı bir araç olabileceğini göstermesi bakımından önemlidir. Engels, sadece bir kuramcı değil, bir eylem insanı da olduğunu Komünistler Birliği’nin, Birinci ve ikinci Enternasyonal’lerin kuruluşlarında oynadığı etkin rolle, 1848 Devrim’ine katılarak ve Almanya’daki sosyalist hareket ile çok yakından ilgilenerek göstermiştir. Marx ile kırk yılı bulan düşünsel işbirliği ise, düşünce tarihinde benzerine pek rastlanmayacak derecede verimli olmuştur. Engels’in kuramsal bir sistem olarak Marxizm’e yaptığı büyük katkılar onu 19 yy’ın önde gelen düşün adamları arasına katmıştır.
YAPITLAR (başlıca): Die Lage der arbeitenden Klasse in England, 1845, (İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu, 1974); Die heilige Familie oder Kritik der kritischen Kritik, Gegen Bruno Bauer und Conserten (Marx ile), 1845, (Kutsal Aile ya da Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi, Bruno Bauer ve Hempalarına Karşı, 1976); Die deutsche Ideologie (Marx ile), 1846, (Alman İdeolojisi, 1.Bölüm, 1968); Manifesto der kommunistischen Partei (Marx ile), 1848, (Komünist Manifesto, 1976); Der deutsche Bauem-krieg, 1870, (Almanya’da Köylü Savaşı, 1967); Herrn Eugen Dührings Umvaalzung der Wissenschaft, Anti-Diihring, 1878, (Anti-Dühring, Bay Eugen Dühring Bilimi Altüst Ediyor, 2 cilt, 1975); Socialisme Utopique et Socialisme Scientıfique, 1880, (Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm, 1970); Der Ursprung der Familie des Privateigentums und des Staats, 1884, (Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni, 1967); Zur V]ohnungsfrae, 1878, (Konut Sorunu, 2.basım, 1974); Ludvıig Feuer-ach und der Ausgang der klassischen deutschen Philosop-hie, 1888, (Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, 1962); Revolution and Counter-Revolution in Germany in 1848, (ö.s.), 1896, (Almanya’da Devrim ve Karşı-Devrim, 1975); Die Rolle der Gemalt in der Geschichte, (ö.s.), 1896, (Tarihte Zorunlu Rolü, 1974); Dialektik der Natur, (ö.s.), 1925, (Doğanın Diyalektiği, 1970).
• KAYNAKLAR: G.Becker, Kari Marx und Friedrich Engels in Köln, 1963; J.Bruhat, Kari Manc, Friedrich Engels, 1970; A.Comu, Kari Manc et Friedrich Engels. Leur vie et leur oevre, 4 cilt, 1955-1970; E.Hunt, The Political Ideas of Manc and Engels 1974; K.Kautsky, Friedrich Engels, sein Leben, sein Wirken, seine Schriften, 1895; V.I.Lenin, Manc, Engels, Marxisme, 1954; D.McLellan, Friedrich Engels, 1978; L.F. Ilyichov, Y.P. Kandel, N.Y.Koipinsky, A.I.Malysh, G.D.Obichkin, V.V.Platkovsky, Yevgenia Stepanova, B.G.Tartakovsky, Frederick Engels, A Biography, İng. çev. 1974; E.A.Stephanova, Friedrich Engels, Hayatı ve Mücadelesi 1820-1893, 1976.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi