FORD, Henry (1863-1947) ABD’li sanayici. Geliştirdiği üretim tekniğiyle otomotiv sanayiinde seri üretimi olanaklı kılmıştır.
30 Temmuz 1863’te Michigan yakınlarında Dear-born’da doğdu, 7 Nisan 1947’de aynı yerde öldü. ABD’ye göç etmiş İrlandalı bir çiftçinin oğludur. 15 yaşma değin kasaba okuluna devam etti. Makinelere duyduğu ilgi sonucu 1879’da Detroit’e gitti ve bir tamir atölyesinde çırak olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda bilgisini ilerletmek ve ek gelir sağlamak amacıyla saat tamiri yaptı. Bir kaç yıl makine yapımı ve tamiri gibi işlerde çalıştıktan sonra babasının isteği üzerine Dearborn’a döndü. 1884’te onun verdiği ormanlık arazide bir makine atölyesi ve bıçkıhane açtı.
1886’da yeniden Detroit’e gitti ve Edison Illumi-nating Şirketi’nde çalışmaya başladı. 1892-1893 yıllarında işinin yanı sıra araba yapımıyla uğraştı. 1893’te iki silindirli, dört zamanlı, içten yanmalı, dört bisiklet tekerleği üzerine kurulu ve geri vitesi olmayan ilk otomobilini gerçekleştirdi. 1895’te Detroit Edison adım alan şirkette, başmühendis oldu.
1899’da Detroit Edison Şirketi’nden ayrılarak kendisine mali destek sağlayan birkaç kişiyle Detroit Otomobil Şirketi’ni kurdu. Ancak şirketteki payı az olduğundan ucuz otomobil yapmak konusundaki tasarılarını gerçekleştiremedi. Ortaklar arasındaki u-yuşmazlık nedeniyle şirket kapanınca 1902’de Henry Ford Otomobil Şirketi’ni kurdu. Bu şirketin ürettiği yarış otomobillerinin büyük başarı kazanmasının ardından binek otomobili üretmek için kuracağı şirkete sermaye koyacak ortaklar buldu. 1903’te 1500 şirketin gelişmekte olan otomotiv sanayiine girmek için çaba harcadığı bir ortamda otomobil üretecek tüm şirketlerin lisans almasını zorunlu kılan Selden tröstüne karşı zorlu bir uğraş verdi ve Henry Ford Motor Şirketi’ni kurdu.
Seri üretime geçiş
Ford, Model A adını verdiği ilk otomobillerin çok satılması üzerine model sayısını S’ye kadar artırdı. 1909’da diğer modellerden vazgeçerek Model T (Tin Lizzie) adını verdiği dayanıklı, kullanımı kolay ve az masraflı otomobillerin üretimini başlattı. 1913’te belli başlı parçaların standart üretimini sağladı ve işçilerin yerlerinden kıpırdamadan taşıyıcı kayış (conveyor belt) yoluyla önlerinden geçen bu parçalar üzerinde tek bir iş yapmalarına dayanan montaj hattı (assembly line) yöntemini geliştirdi. Bu yönteme ek olarak üretimde etkinliği * artırıcı önlemlerle bir otomobil 14 saatte yapılmaya başlandı ve T modelinin seri üretimine geçildi. Seri üretimle fiyatları yarıya düşüren Ford, ABD otomobil piyasasının %30’una egemen oldu.
I.Dünya Savaşı’mn başlamasıyla bir yandan sahi-biolduğu Dearborn Independent adlı gazetede Yahudi karşıtı bir kampanya başlatırken, bir yandan da Oskar II adlı gemisiyle savaşa son verecek girişimlerde bulunmak üzere sefere çıktı. ABD’nin savaşa girmesiyle devlet için savaş araç gereci üretmeye başladı. Bu sırada Ford döneminin en büyük sanayi tesisi olan River Rouge fabrikasının öbür paylarını da satın alarak yönetimini bütünüyle ele geçirdi.
Henry Ford Motor Şirketi çığır açan üretim tekniğine karşın, mali ve yönetimsel konularda geleneksel yöntemlerden ayrılmadı. Henry Ford’un tek karar organı olduğu şirkette, bankerlere ve Wall Street borsasma güven duyulmadığından, büyüme şirketin iç kaynaklarıyla karşılanıyor, hisse senedi satmaya ve borçlanmaya ancak çok gerekli olduğu zaman başvuruluyordu. 1917’de şirketin ve fabrikaların gelişme düzeyinin yeterli olduğunu savunan ortaklar birikmiş kârların dağıtılması ve gelecekte dağıtılacak kâr oranlarının belirlenmesi amacıyla dava açtılar. Mahkeme, sermayenin gelişme için kullanılma hakkının şirket yönetimine saklı kalması koşuluyla, kârın bir bölümünün ortaklara dağıtılmasına karar verdi. Ford davanın istediği doğrultuda sonuçlanmasının ardından, şirketin tüm paylarım satın aldı, 1920 başlarında ABD’de otomobillerin %60’ım üretmekte olan Ford Motor Şirketi dünyada bir kişinin sahip olduğu tek tekel özelliğini kazandı.
Pazar üstünlüğünü kaybetmesi
1914’te her beş Amerikah’dan birinin otomobil sahibi olması ve bu oranın giderek büyümesiyle Ford’un Model T ile “Amerika’yı tekerlekler üzerine oturtma” tasarısı tümüyle gerçekleşti. Ancak Ford’un değişen pazar koşullarım dikkate almayarak motordan tekerleklere güç aktarımı için uydu dişli düzeninde, 6-8 silindir yerine 4 silindirli motorda, hidrolik fren yerine mekanik frende ısrarı ve diğer firmalar çeşitli renklerde otomobil üretirlerken, siyah renkten vazgeçmemesi 1925’te pazar üstünlüğünün General Motors’a geçmesine neden oldu. Ford 1927’de Model T’nin üretimini durdurarak yeni talebe uygun bir model geliştirmek zorunda kaldı. Ancak pazara geç sürülen Model A, General Motors’un Chevrolet marka otomobiliyle rekabet edemedi ve Ford ikincilik konumunu sürdürdü.
1929’da başlayan iktisadı bunalımı aşmak için Haziran 1933’te kabul edilen bir yasayla yeni bir iktisat politikası (New Deal) benimsendi; her sanayinin devlet denetimi altında kendi kurallarını koyması, ortak ücret ve fiyat saptanması, işçilere örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı verilmesi öngörüldü. Bu kurallar Ford’un, kendi işçilerine ortalamanın üzerinde ücret, kârdan pay, taksitle ucuz otomobil gibi tavizler vermesinin yanı sıra çeşitli yöntemlerle sendikalaşmayı önleme siyaseti ile çelişki yarattı. Ancak baskılar sonucu otomotiv sanayii de alman kararlara uymak, 1941’de de işçilerin sendikalaşmasını kabul etmek zorunda kaldı.
Ford II. Dünya Savaşı’nda da en önemli savaş gereci üreticilerinden biri oldu. Savaşın ardından yönetimi torunu Henry Ford’a bıraktı, bir süre sonra da öldü. Torunu, işletmenin uluslararası bir nitelik kazanmasında, Federal Almanya, İngiltere, Kanada gibi pek çok ülkede fabrikalar kurulmasında etkin oldu.
• YAPITLAR (başlıca): My Life and Work (Crowther ile), 1922, (“Yaşamım ve İşim”); Today and Tomorrono (Crowther ile), 1926, (“Bugün ve Yarm”).
• KAYNAKLAR: B.Herndon, Ford: An Unconventional Biography of the Men and Their Times, 1969; S.S.Marqu-ıs, Henry Ford: An Interpretation, 1923; W.C. Richards, The Last Billionarie: Henry Ford, 1948; W.A. Simonds, Henry Ford: His Life, His Work, His Genim, 1943; K.Sward, The Legend of Henry Ford, 1948.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi