Robert Fludd, İngiliz bir düşünür ve hekim. Doğaüstücü bir felsefeyi benimsemiştir. Latince adı Robertus de Fluctibus olan Fludd, 1574 yılında Kent Kontluğu'ndaki Bearstee'de doğmuş ve 8 Eylül 1637'de Londra'da ölmüştür. Babası Kraliçe I. Elizabeth'in Fransa ve Hollanda'daki mali temsilcisiydi. On yedi yaşında Oxford Üniversitesi'ndeki St. John's College'a giren Fludd, eğitimini tamamladıktan sonra altı yıl boyunca Avrupa'da tıp eğitimi almıştır. 1605 yılında İngiltere'ye dönen Fludd, hekimlik yapma iznini çeşitli zorluklarla elde etmiştir ve 1609'da College of Physicians'a üye olmuştur.
Fludd'un felsefi görüşleri doğaüstücü ve gizemcidir. Rosicrucian Fraternity (Güllü Haç Topluluğu) üzerine yazdığı bir kitapla tanınmıştır. Bu topluluğun kökeni hakkında bilgiler tartışmalıdır ve bazı kaynaklara göre Paracelsus tarafından kurulmuştur. Fludd'un felsefi düşüncelerinde Paracelsus ve C.H. Agrippa'nın etkisi görülmektedir. Fludd, simya, büyü, falcılık, astroloji gibi konularla ilgilenmiş ve hekim ve fizikçi olarak dönemin bilim geleneğinin dışında kalarak bu alanlarda çalışmıştır. Ayrıca, termometrenin bulucusu olarak da bilinir.
Fludd'ın evrenin yaratılışıyla ilgili görüşleri Kabalist olarak nitelendirilir. Ona göre, Tanrı önce kendi içine dönerek bir boşluk yaratmıştır ve bu boşluk, Tanrı'nın ışık olması nedeniyle bir karanlık olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonra Tanrı, bu boşluk içine yayılarak evrenin tüm varlıklarını yaratmıştır. Buna göre, dünyadaki her şeyin aydınlık ve karanlığın bir karışımı olduğu söylenebilir. Işık, sıcaklık, devinim ve iyiliğin; karanlık ise soğuk, durağanlık ve kötülüğün kaynağıdır. Işığın karanlığa kavuşması nemliliği, ondan ayrılması ise kuruluğu ortaya çıkarır. Hava soğukta su, su yoğunlaştığında da toprak olur.
Fludd'a göre, varlıklar içerdikleri ışık ve karanlığın oranlarına göre sıralanabilirler. Toprak gibi en az ışığa sahip olan varlıkların alt sıralarda olduğu düşünülürken, ateş gibi ışık bakımından zengin olanlar ise varlık düzeylerinin üst sıralarında yer alır. Fludd'un görüşlerine göre üç evren bulunmaktadır. İlk örnek evren, Baba-Oğul-Ruh üçlemesine ev sahipliği yapar. İkinci evren ise Tanrı'dan fışkırmış olan ve büyük evren olarak adlandırılan makro kozmostur. Bu evren de kendi içinde Tanrı'nın üç niteliğine karşılık gelen üç bölüme ayrılabilir. İlk bölümde melekler yer alırken, ikinci bölge yaşamın temelidir ve üçüncü bölge öğeleri içerir, yani yeryüzü ve diğer gezegenleri kapsar. İnsan ise mikro kozmos olarak adlandırılır ve başı "meleksel", göğsü "esirli", karın bölgesi ise "öğesel" bölgeye karşılık gelir.
Fludd'a göre, insan yaşamında ölümsüzlüğün sırrı bulunabilir ve madenlerin birbirlerine dönüşebilecekleri gibi, insanın da bu doğaüstü ilkelere göre iyileşebileceği düşünülmüştür. Bu nedenle, Fludd hastaların iyileştirilmesi için falcılık gibi yöntemlere başvurmuştur. Tanrısal düzenin varlığı, çeşitli belirtilerle ifade edilir ve doğa olayları Tanrı'nın bir görünümü olarak kabul edilir. Fludd, bu tanrısal olayları fizik deneyleriyle doğrulamaya çalışmıştır. Matematiğin, fizik için bir dil oluşturmakla sınırlı kalması gerektiğini savunmuş ve bu dilin ölçü, işaret ve kavramlara dayalı olması gerektiğini ileri sürmüştür.
Bacon döneminde yaşayan Fludd, özellikle Gassendi tarafından eleştirilmiş ve masonluğun sembollere dayalı yapısını beslediği iddia edilmiştir. Fludd'un doğaüstücü düşünceleri, döneminde tartışma yaratmış ve onun felsefesi, çeşitli eleştirilere maruz kalmıştır.
Eserleri
Robert Fludd'un eserleri arasında öne çıkanlarr:
"Apologia Compendiara Fraternitatem de Rosea Crucis" (1616): Türkçe olarak "Güllü Haç Topluluğu ile İlgili Savunma" anlamına gelir. Bu eserde Fludd, Rosicrucian Fraternity (Güllü Haç Topluluğu) hakkında savunma yapmıştır.
"Utriusque Cosmi Metaphysica, Physica Atque Technica Historia" (1617): Türkçe olarak "Büyük ve Küçük Her İki Evrenin, Fizik ve Teknik Tarihi" olarak çevrilebilir. Bu eserinde Fludd, evrenin fiziksel ve metafiziksel yapısıyla ilgili detaylı bir tarih sunmuştur.
"Clavis Philosophiae et Alchimiae" (1633): Türkçe olarak "Felsefe ve Simyanın Anahtarı" anlamına gelir. Bu eserde Fludd, felsefe ve simyanın temel prensiplerini ele almıştır.
Bu eserler, Fludd'un doğaüstücü felsefesini ve çeşitli konulardaki düşüncelerini detaylı bir şekilde açıkladığı önemli kaynaklardır.