DİAGHİLEV, Sergey Pavloviç (1872-1929) Rus bale emprezaryosu. Rus balesini Avrupa’ya tanıtmış ve baleye sanatsal bir bütünlük kazandırmıştır.
31 Mart 1872’de Novgorod dolaylarında Perm’ de doğdu, 19 Ağustos 1929’da Venedik’te öldü. Soylu bir anne ve tuğgeneral bir babanın oğluydu. Annesi doğum sırasında ölünce üvey annesi tarafından müzik eğitimine yönelik sıkı bir disiplin altında yetiştirildi. 1890’da hukuk öğrenimi görmek için St.Petersburg’a gitti ve burada ressam Aleksandr Benois (1870-1960) ve Leon Bakst’ın (1866-1924) çevresinde toplanan genç kuşak müzisyen, ressam ve yazarlarından oluşan Mir Iskusstva (Sanat Çevresi) adlı gruba katıldı. 1893’te bu topluluktaki bazı arkadaşlarıyla, Almanya, Fransa ve İtalya’yı kapsayan bir geziye çıktı ve Emile Zola, Charles Gounod ve Giuseppe Verdi gibi sanatçılarla tanıştı. Dönüşte, Petersburg’da Rimsky-Korsakov’ dan müzik dersleri aldı. Diaghilev, 1896’da hukuk öğrenimini tamamlamasına karşın, meslek olarak müzikle ilgili bir uğraş seçmeye karar verdi. Korsakov kendisine yeteneklerini beste alanında kullanmasını söyleyince, bir vokal parça besteledi. Bu yapıtı ilgi görmeyince beste çalışmalarına son verdi ve sahne gösterileriyle ilgilenmeye başladı. Diaghilev’in opera ve bale konusunda riskli, çok masraf gerektiren, sahnelenmesi güç tasarıları vardı. Parası olmadığından bunları bir süre ertelemek zorunda kaldı. 1899’da arkadaşlarıyla Mir Iskusstva adlı bir dergi çıkarmaya başladı ve 1904’e değin bu derginin yayın yönetmenliğini üstlendi. Aynı yıl Maryinsky Tiyatrosu’na sanat danışmam olarak atandı ve 1901’e değin tiyatronun yayın işlerini yürüttü. 1903’te 18.yy Rus portre ressamlarının yapıtlarını toplamaya başladı ve bunları 1905’te St.Petersburg’daki Tavride Sarayı’nda sergiledi.
Baleye yönelişi, Rus Baleleri Topluluğu
Aynı yıl Rusya turnesine çıkmış olan Isadora Duncan’m bir gösterisini izledi. Duncan’ın “serbest dans” adını verdiği, müzik parçalarının bağımsız yorumuna dayanan üslubu, Diaghilev’in ilgisini yeniden baleye çekti. Diaghilev 1906’da Fransız ve Rus sanatları arasındaki yakınlığı araştırmak için Paris’e gitti ve Salon D’Automne’da Rus ressamlarına ayrılmış bir sergi açtı. Bir yıl sonra gene Paris’te, Rus bestecilerinin yapıtlarının çalındığı bir dizi konser düzenledi. 1908’de M.Mussorgski’nin Boris Godunov adlı operasının sahneye konmasını sağladı.Başrolü Şalyapin’in oynadığı bu yapıt büyük ilgi toplayınca, Diaghilev’den bir sonraki mevsim Paris’te sergilenmek üzere bir gösteri daha düzenlemesi istendi. Bu çağrı, değişik sanat dallarım tek bir bütün içinde sergilemek amacında olan Diaghilev’in aradığı olanaktı. Rusya’ya dönüşünde Çarlık Tiyatrosu’nda, başta Anna Pavleva, Mihail Fokin, Vaslav Nijinsky olmak üzere, Tamara Korsavina, Ida Rubinstein, Mihail Mordkin ve Adolf Bolm gibi dansçıların katıldığı bir topluluk kurdu. Bu toplulukla 1909’da Paris’te Châtelet Tiyatrosu’nda, iki ay süresince bir gösteri düzenledi. Isadora Duncan’m yenilikçi dansı, R.Wag-ner’in konuları ve Charles Baudelaire’in kuramından yola çıkarak hazırlanan gösteride topluluk geleneksel balenin katı kurallarından uzak yorumuyla büyük ilgi çekti. Diaghilev’in ünü, bunu izleyen yıllarda sergilenen Stravinski’nin Ateş Kuşu, Petruşka ve Bahar Ayini baleleriyle bütün Avrupa’ya yayıldı. 1911’de Nijinski’nin Maryinski Tiyatrosu’ndan ayrılmasıyla topluluk bağımsız, özel bir kuruluş haline geldi ve Rus Baleleri Topluluğu adıyla, Roma, Monte Carlo, Londra, ABD ve Güney Amerika’da temsiller verdi. Diaghilev, Ekim Devrimi’nin ardından bir daha dönmemek üzere Rusya’dan ayrıldı ve 1929’a değin Rus Baleleri Topluluğu’nun yöneticiliğini yaptı, dünyanın birçok yerinde gösteriler düzenledi. 1929 Temmuzu’nda Londra’da Covent Garden’da düzenlediği gösterisinin ardından dinlenmek için Venedik’e gitti ve orada öldü.
Sergey Diaghilev genç ve yeni yetişen yeteneklere ilgisi ve insanları bir araya toplamaktaki üstün becerisiyle gününün bale sahnelerinde etkili olmuştur. Düzenlemeleriyle Fokine, Nijinsti, Massine, Nijinska ve Balanchine gibi koreografların, Karsavina, Bolm, Dolin ve Lifar gibi dansçıların yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Çalışmalarında Stravinski, Prokofiyev, Poulenç, Satie, Ravel, Debussy, de Falla gibi bestecilerin, Benois, Bakst, Picasso, Matisse, Marie Laurencin (1885-1956), Derain, Braque,, Utrillo ve G. de Chirico gibi birçok ressamın ve J.L.Vaudoyer, Cocteau gibi yazarların katkılarından eşsiz bir bütün ortaya çıkarmıştır.
Diaghilev 1910-1920 arasında en önemli sanatsal gelişim ve eğilimleri harekete getirmiş, baleye bir bütünlük ve ciddiyet kazandırmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): Ateş Kuşu, 1910, müz. Stravinski; Petruşka, 1910, müz. Stravinski;The Afternoon of a Foun, müz. Debussy, (“Bir Pan’m Öğleden Sonrası”); Bahar Ayini, müz. Stravinski; Neşeli Kadınlar, müz. Sealatti; Üç Köşeli Şapka, müz. Manuel de Falla; Tilki, müz. Stravinski; Düğiin, müz. Stravinski.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi