ağa
a. 1. Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse: Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi. –N. Hikmet. 2. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. 3. Büyük kardeş, ağabey: Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm. –E. İ. Benice. 4. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. 5. sf. mec. Cömert, eli açık. 6. hlk. Koca. 7. tar. Osmanlı Devleti’nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san: Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.
Güncel Türkçe Sözlük
ağa
Ağabey, büyük erkek kardeş.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
Baba.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
1. bk. aga-1. 2. bk. aga-2. 3. Kayınbirader. 4. Kayınbaba, kaynata.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
1. Şeyh. 2. Seyit, peygamber sülâlesine mensup kimse.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
Sevgili.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
1. Büyük erkek kardeş. 2. Saygıdeğer (kimse).
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
Dostum, arkadaşım anlamında seslenme ünlemi.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
Ağa, bey, efendi; arkadaş; baba; ağabey. || ağa begin: kocam, beyim, eşim || ağafendi: ağa efendi
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
Ona (III. teklik şahıs zamiri yaklaşma ve bulunma hâli)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
1. ağa, mülk sahibi. // ağanun. 2. ağabey, sahip, efendi veya yiğit, adam… manasında bir hitap ifadesi. // ağam
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ağa
1. Osmanlı sarayında, yönetsel ve askerî örgütünde belli orun ve aşamadaki kişilere verilen ad. 2. Büyük konaklarda çalışan erkek görevlilerin başı.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü 1974
ağa
1- Ağabey, büyük oğul, büyük erkek kardeş. 2. Baba, ata. 3. Efendi, büyük, âmir.
Tarama Sözlüğü 1963