Mahur Beste Kimin Eseri, Kime Aittir, Yazarı Kimdir, Hakkında Bilgi

Mahur Beste, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ilk kez 1944 yılında tefrika halinde yayınlanmış olan romanı. İlk olarak 1975’te basılmıştır.

Huzur ve Sahnenin Dışındakiler ile beraber üçlemenin ilk kitabını oluşturur. Roman Eyyübi Ebubekir Ağa‘ya ithaf olunmuştur. Eyyübi Bekir Ağa’nın da Mahur makamında bir bestesi bulunmaktadır. Bu nedenle ilk bakışta Ahmet Hamdi’ nin bu besteden etkilenmiş olduğu düşünülmektedir.

“Gittin emma ki kodun hasret ile canı bile İstemem sensiz geçen sohbet-i yâranı bile” Neşati’nin bu beyiti roman boyunca ve hatta üçlemenin diğer romanı olan Huzur’da da sıkça tekrarlanmaktadır. Roman Behçet Bey’in hikâyesi olarak başlar ve Behçet Bey’in etrafındaki insanların hikâyeleri olarak devam eder. İlk başta insanda yarım bırakılmış ya da erken kesilmiş izlenimi bırakmaktadır. Hacimce de diğer romanlarından bir hayli küçüktür. Her ne kadar klasik Türk musikisinin diğer unutulmuş besteleri arasında mahur besteyi de sayabilirsek de Tanpınar’ın romanıyla birlikte bu kenarda kalmışlık hüviyetini bir parça da olsa atabilmiş bir makamdır.

Mahur beste, Ebubekir Ağa’nın diğer bestelerinde değişik bir form olarak kullanılmanın yanı sıra, sadece bu adla efsaneleşmiş bir beste olarak da vardır. Ancak romandaki mahur beste, romanın kurmaca karakterlerinden Talat Bey’in yazdığı, Neşati’nin; “gittin amma ki kodun hasretle cânı bile İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile” gazelinden oluşturulmuş muhayyel bir beste olarak anlatılır. Tanpınar’ın romanında bestekârına ithaf etmiş olduğu bu beste “Bir âfet-i meh-peyker ile nüktelerim var” sözleriyle başlayan ve Ebubekir Ağa’nın başyapıtı sayılan bestesidir.

Tanpınar bilinçli bir romancı hüviyetiyle hareket eden şuurlu bir sanatçıdır. Bu özelliğini onun “Mahur Beste” romanında da görebiliriz. Anlatmak istediğini, kendisini o yönde sürükleyecek bir beste bularak göstermiş ve titiz bir seçimle işe başlamıştır.

Mahur beste özellik olarak yüksek perdeden başlayarak kademe kademe düşüş gösteren bir yapıdadır. Anlatmak istediğini kafasında biçimlendiren sanatçı bilinçli bir seçim yapmış, mahur beste’yi seçmiştir. Onun romanındaki kişilerin yaşamları ve karakterleri de bu özelliğe sahip olarak beste ile paralellik gösterir. Bir çıkışla beraber inişe geçerler.

Tanpınar’ın romanlarında mahur beste bir leitmotif olarak nerdeyse bütün eserlerini bir ağ gibi örmüştür. Mahur beste gittikçe bir roman kişisi olarak karşımızdadır. Huzur, Sahnenin Dışındakiler ve Mahur Beste’de sık sık karşımıza çıkar.

Daha yeni Daha eski