Tatar Çölü (İtalyanca orijinal ismi: Il deserto dei Tartari) Dino Buzzati’nin 1940’ta yayımlanan romanı. 1949 yılında Fransa’daki çevrisiyle Buzzati’yi dünyaca ünlü bir yazar yapmıştır.
Konusu
Ana Karakterler:
Giovanni Drogo: Genç bir subay olan Drogo, sınırların ötesindeki kahramanlık hayalleriyle orduda göreve başlar. Ancak zamanla, sınırlardaki rutin yaşam ve bekleyiş, hayal ettiği kahramanlıkla pek örtüşmez.
Tezze: Drogo'nun birliktelik kurduğu diğer askerlerden biridir. O da sınırların ötesinde geçen zaman boyunca farklı bir gelişim sergiler.
Pietromagro: Bir başka asker arkadaşıdır. Roman boyunca birlikte geçirdikleri yıllar, karakterlerin değişimlerini ve duygusal gelişimlerini yansıtır.
Özet:
Giovanni Drogo, genç ve idealist bir subay olarak bir kraliyet sınır karakoluna atanır. Görev yaptığı yer, kuzeydeki soğuk ve çorak bir bölge olan Tara adlı bir kale ve çevresini içerir. Drogo, buraya ilk geldiğinde, sınırların ötesinde gerçekleşecek muhteşem bir savaşı hayal eder. Ancak zamanla, savaşın hiç gelmemesi ve Drogo'nun rutin bekleyişi, hayalleri ile yüzleşmesine neden olur.
Drogo'nun görev yaptığı sınır karakolunda, başka genç subaylar ve askerlerle tanışır. Arkadaşlıklar kurar, ancak zaman içinde bu arkadaşlıkların da bir anlamı kalmaz. İnsanlar değişir, sınırda bekleyişin monotonluğu içinde yaşamları anlamsızlaşır.
Bir gün Drogo, sınırın ötesindeki kuzeydeki Tartarlar'ın saldıracağına dair bir haberi alır. Bu haber, Drogo'nun beklediği büyük savaşın habercisi gibidir. Ancak ne yazık ki, bu haber de hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Savaşın hiç gelmemesi ve Drogo'nun bekleyişinin boşa gitmesi, onun yaşamındaki temel hikayelerden biridir.
Romanın sonunda, Drogo yaşlanmış ve sağlık sorunları yaşamaktadır. Sınırın ötesindeki hayali savaşın asla gerçekleşmemesi, onun yaşamında büyük bir boşluğa ve anlamsızlığa yol açmıştır. Kitap, bekleyişin ve hayal kırıklıklarının insan yaşamındaki etkilerini derinlemesine inceler.
Sonuç:
"Italo Calvino'nun 'Il deserto dei Tartari', bekleyiş, zamanın boşa geçişi ve hayal kırıklıkları temasını işleyen güçlü bir roman olarak kabul edilir. Kitap, sadece bireysel bir karakterin yaşamındaki trajik bir hikayeyi değil, aynı zamanda insanların genel olarak bekleyiş ve umutlarının nasıl değişebileceğini anlatan derin bir eserdir."