Dağ, çevresindeki karasal alanlardan daha yüksek olan kara kütlelerine verilen addır. “Dağlık” sıfatı, dağlarla ilişkili ve kaplı alanları tanımlamak için kullanılır.
Dünya’da birçok dağ olup bunların ortaya çıkış nedeni farklıdır. Bazı dağlar yerin sıkışmasıyla oluşurken bazı dağlar lavların yeryüzüne çıkıp donmasıyla oluşur. Yanardağların lavlarının kaynağı, magma denen çok sıcak kütledir.
Asya’nın %54’ü, Kuzey Amerika’nın %36’sı, Avrupa’nın %25’i, Güney Amerika’nın %22’si, Avustralya’nın %17’si ve Afrika’nın %’3’ü dağlarla kaplıdır. Dünya’nın karasal kütlesinin %24’ü bütünüyle dağlıktır. İnsanların %10’u dağlık bölgelerde yaşar. Dünya’nın nehirlerinin çoğu dağlık kaynaklarca beslenir ve insanlığın yarısından fazlası su için dağlara bağımlıdır.
Tüm dağlar yalnızca Dünya’da değildir. Diğer gezegenlerde de dağlar vardır. Bunlara örnek olarak Venüs’te Gila Dağı (3 km) ve Türkiye’nin yarısına yakın bir alan kaplayan, Güneş Sisteminin en yüksek dağı Mars’taki Olympus Mons (25 km) örnek verilebilir. Bunların dışıda Ay’da 8 km ve yine Mars’ta 18 km yüksekliğindeki dağlar verilebilir fakat bu dağların yükseliklerinin ölçümü gezegenin yüzeyinden itibaren yapılmaktadır ve Mars’taki dağlar sönmüş birer volkandır. Dünya’nın en yüksek dağları olan Himalaya Dağları’ndaki en yüksek tepe Everest Tepesi ise 8.850 metre yüksekliktedir.
Tanımlamalar
Bazı kaynaklar dağı, göze çarpan sivri bir tepesi olan, belirli bir yüksekliğin üzerindeki topoğrafik çıkıntılar olarak tanımlarlar; örneğin Britannica Öğrenci Ansiklopedisine göre, dağlar; “genellikle 610 metres (2,000 ft) üzerinde yükselir”. Diğer taraftan, Britannica Ansiklopedisi, yüksekliğe sınır koymadan, kavramı sadece “jeolojik açıdan standartize edilemeyen terim” olarak ifade eder.
Dağın herhangi bir yanına yamaç denir.
Birleşik Krallık’ta
Birleşik Krallık’ta çevre bakanlığı, dağı 600 metrenin üzerinde olan bütün karalar olarak tanımlar. Bu ölçüm yaklaşık olarak 2,000 ft (610 m) karşılık gelir. İskoçya 2003 yasaları, bu tanımdaki gibi görülmez ve dağ tanımı daha öznel şekilde; 914.4 metres (3,000 ft) üzerindeki tepeler için kullanarak, onları “Munro”lar olarak sıralar. Birleşik Krallık’ta, tepe tanımı, yüksekliğine bakmayarak yaygın şekilde bütün tepeler ve dağlar için kullanılır.
ABD’de
ABD’de Coğrafik İsimler heyeti, 3,047 metres (9,997 ft) altı (bazıları 100 ft (30 m) kadar küçüktür) özellikteki yüzlerce kara alanını “dağ” adı altında listeler. Bu Birleşik Devletler’in her yerinde, hatta Cascade Sıradağları olarak bilinen alçak yüksekliklerin baskın olduğu batı kıyıları için de geçerlidir. Ancak heyet henüz, dağları, tepeleri ve diğer yükseklikleri ayırmaya kalkışmamıştır ve hepsini, nasıl isimlendirildiğine veya yüksekliğine bakmayarak basitçe “tepe” (summit) olarak sınıflandırır. Bununla beraber heyet, Tom Sıradağları (en yüksek tepesi 366 m) gibi alçak dağ sıralarını “sıradağ” olarak listeleyip sınıflandırır.
Yükseklik
Bir dağın yüksekliği onun deniz seviyesinden yüksekliğine göre belirlenir. Andlar ortalama 4 km iken Himalayalar, deniz seviyesinden ortalama 5 km yukarıdadır. En yüksek dağ, Himalayalarda bulunan 8.848 metre yüksekliğiyle Everest Tepesidir.
Yüksekliğin diğer tanımları da olabilir. Dünya’nın merkezinden en uzakta bulunan zirve Ekvator’daki Chimborazo volkanıdır. Deniz seviyesinden 6.267 metre yükseklikle Andlar’daki bu zirve “en yüksek” olarak nitenlendirilmemektedir çünkü Chimborazo, Ekvatora’a çok yakındır ve Dünya ekvatorda şişkinleşir; Chimborazo 2.150 metre, Dünya’nın merkezine Everest’den daha uzaktır. Tabanından en yükseğe çıkan zirve Hawaii’deki Mauna Kea’dır, zirve tabanının bulunduğu Pasifik Okyanusu’ndan 10.200 metre yüksekte bulunur.
Bugün Everest Dünya”daki en yüksek dağ olsa da, geçmişte daha yüksek dağlar bulunmuştur. Prekambriyan zamanı boyunca, şu an kıvrılarak küçülmüş olan Kanada Shield 12.000 metre ile en yüksek dağlardan biri olmuştur. Bu dağ, Himalaya ve Rocky Dağları gibi tektonik tabakaların çarpışması sonucu yükselmiştir.
Mars’ta bulunan eski bir volkan olan Olympus Dağı 26 kilometre (Fraknoi et al., 2004) yükseklikle, Güneş Sistemi’ndeki bilinen en yüksek dağdır.
Volkanların Güneş Sistemi’mizdeki diğer gezegenlerde de püskürdükleri bilinmektedir ve bunlar yaşamlarımız boyunca (örneğin Venüs’te) sürekli püskürmektedir, bu dağların bazıları lav yerine buz püskürür. Birkaç yıl önce Hale teleskobu, Güneş Sistemi’mizdeki bir uyduda bulunan bir volkanın püskürmesini ilk kez kayıt etmiştir.
Dağlar iki şekilde oluşur:
- Kırıklı dağlar: Jeosenklinallerse biriken tortular kıvrılamayacak kadar sert ise bu dağlar kırıklı dağlar olarak meydana gelir. Bu dağların yükselen kıssımlarına Horst alçalan kısımlarına Graben denir. Bu kırıklı dağlar fay hattını oluşturur.
Dünya’nın en uzun fay hattı Doğu Afrika’da bulunan Victoria Gölü’nden başlayıp Van Gölü’nün kuzeyinde sona erer.
- Kıvrım dağlar: Yer kabuğundaki çok geniş çukurluklara denir. Bu çukurluklar akarsular, rüzgarlar, buzulların etkisiyle biriken tortular, kıtaların kaymasıyla yan basınçlara uğrarsa yumuşak olan tabakalar kıvrılarak yükselir ve dağlar oluşur. Bu dağların yükselen kısımalarına antiklinal, çukurda kalan kısımlarına senklinal denir.
Özellikleri
Yüksek dağlar, ve Dünya’nın kutuplarına yakın olarak bulunan dağlar, atmosferin daha soğuk tabakalarıyla birlikte bulunurlar. Bu nedenle sıkça don etkisiyle oluşan buzlanmaya ve erozyona maruz kalırlar.
Yeterince uzun dağlar tabanlarından tepelerine kadar çok farklı iklimsel şartlara sahip olurlar ve farklı yüksekliklerde farklı yaşam alanları barındırırlar. Bu zonlarda bulunan fauna ve flora yukarıdaki ve aşağıdaki şartlardan izole olmaya, bu zonlardan üyeler almamaya meyillidir. Bu izole olmuş ekolojik sistemler gökyüzü adası ve/veya mikroklima olarak bilinir.
Ağaç ormanları, dağın bir yanında bulunan, ağaçlarla nemlenen, eşsiz ekosistem ormanlardır. Çok uzun dağlar buz ya da karla örtülü olabilirler.
Dağlar aşağılardan daha soğuktur, çünkü Güneş Dünya’yı yerden yukarıya doğru ısıtır. Ayrıca yüksek kesimlerde hava seyrek olduğu için yeterli ısı tutamaz. Güneş’in radyasyonu atmosferden geçerek yere iner ve yerküre ısıyı emer.
Daha düşük rakımdaki hava, genellikle daha ılıktır. Dağda yükselen hava, zor ılınır ve sonuç olarak soğur. Hava sıcaklığı normalde, her 300 metre yükseklikte 1 ila 2 C derece düşer.
Dağlar genellikle insan yaşam alanı olarak düzlüklere göre daha az tercih edilir, buralarda hava daha serttir ve tarım alanları daha az bulunur. Çok büyük yüksekliklerde havada daha az oksijen bulunur ve Güneş radyasyonu UV’ye karşı daha az koruma sağlanır.
Hipoksiya’nın (kanda az oksijen bulunması) neden olduğu Akut Dağ Hastalığı, daha alçak kesimlerde yaşayıp, 3.500 metreden daha yukarılarda birkaç saatini geçirmiş insanların yarısını etkiler.
Dünya’ya dağılan dağların ve dağlık dizilerin bir kısmı kendi doğal hallerinde ve ağaç kesimi, madencilik, otlatma için kullanılabildiği gibi az kısmı hepsi için, bazıları ise eğlence (rekreasyon) için kullanılmaktadırlar.
Bazı dağlar sadece ağaçlıkken, bazılarının zirveleri görülmeye değer muhteşem manzaralara sahiptir. Dağdan dağa geçiş yapılıp zirvelere erişilebilir; yükseklik, diklik, düzlük, arazi yapısı, hava ve yol koşulları bu geçişleri etkileyen faktörler olduğu gibi, teleferikler gibi daha kolay ulaşım için yapılmış araçlar da dağlarda bulunabilir.
Dağcılık, hiking, kaya tırmanışı, buz tırmanışı, tepeden aşağı kayma ve kar sörfü gibi eğlence aktiviteleri dağları eğlenceli hale getiren uğraşlardır. Tepeden aşağı kayma gibi akitivitelerde dağlar özellikle düzlükse eğlenceyi arttırıır. Bununla beraber bu tür uğraşlar her zaman için risk taşımaktadır.
Dağ çeşitleri
Dağlar birkaç yolla karakterize edilebilir. Dağların bazıları volkanlardır ve püskürme tarihi ve lav tipiyle karakterize edililebilirler. Diğer dağlar buzlanma süreciyle şekillenddirilmiş olabilir ve buzlanma özellikleriyle tarif edebilirler. Bununla beraber, fayları ve Dünya kabuğundaki katlanmalarıyla ya da tektonik katmanların kıtasal çarpışmalarıyla da (örneğin Himalayalar) örneklendirilebilirler.
Karaların baştan başa şekil ve yerleşimi de dağları ve dağlık yapıları ayrıca tanımlar. Sonuçta bazı dağlar bileşenlerini oluşturan kayaların tipine göre karakterize edilebilirler. Dağları genel olarak şu iki gruba ayırabiliriz:
- Tektonik dağlar
- Volkanik dağlar
Veya dağlar şu şekilde de gruplandırılabilir:
- Tek dağlar
- Sıra dağlar
Jeoloji
Dağlar, genellikle litosferik tabakaların hareketleriyle, orojenik ya da epirojenik hareketlerden biriyle oluşurlar. Sıkıştırıcı güçler, izostatik yükselti ve volkanik kayaçların araya girmesi, çevredeki kaya yüzeylerinden daha yüksekte olacak şekilde yukarı doğru sıkıştırır. Yükselmenin özelliğine göre tepe, dağ ya da başka bir yükselti oluşur.