Yerleşme Coğrafyası Nedir, Sınıflandırılması

Yerleşme coğrafyası, yerleşmelerin oluşumu, gelişimi, kökenleri, geçirdiği değişimleri, fonksiyonlarını ve dağılışlarını inceleyen Beşeri coğrafya dalıdır. Yerleşim coğrafyası, mesken ve yerleşim birimlerinin doğal ve beşeri çevre ile ilgisini araştırır.

Hayata avcı-toplayıcı göçebe olarak başlayan insan, kurak iklim bölgelerinde, nehir boylarında yerleşmeye başlamıştır. Bu alanlarda daha kolay yiyecek ve su temin edilebilmesi nedeniyle seçilmiştir. Zamanla mesken olarak mağara, ağaç kovuğu gibi yerler yerine kendi yaptığı kulübeler yapmaya başlamıştır. M.Ö. 10 bin yıldan (Neolitik çağ) itibaren ekim-dikim ve hayvancılığa başlanmış olması yerleşik hayatın başlamasını zorunlu kıldı. İlk köyler bu şekilde ortaya çıktı. Kalkolitik çağla beraber madenleri işlemeye başlandı. Köyler büyüdü etrafı surlarla çevrildi şehirler oluşmaya başladı.

Yerleşmelerin Sınıflandırılması

A-Kırsal yerleşmeler

Nüfusu 10 binin altında olan, halkın geçim tarzı tarım ve hayvancılığa dayalı olan yerleşmelerdir.

Köy

Nüfus miktarı 2000’den az olan, tarım ve hayvancılıkla geçinen, iş bölümünün gelişmediği, muhtar ve ihtiyar heyetinin yönettiği en küçük yerleşim birimidir. Köylerin, cami, mera, baltalık orman, köyevi gibi ortak malları vardır.

1924 yılında çıkarılan Köy kanununda sınır 2.000 olarak kabul edilmesine rağmen günümüzde 5.000 nufus sınırını kabul etmek daha doğrudur. Çünkü 2004 yılında yeni çıkarılan Belediye kanunda, belediye kurulması için gereken nüfus 5.000 olarak kabul edilmiştir.

Dağınık Köyler

Arazinin eğimli ve parçalı, suyun bol olduğu yerlerde, insanlar evlerini kendi arazilerine yaparlar. Ulaşımın zor olduğu bu coğrafyalarda tarlaya gidiş-geliş sırasında zaman kaybına uğramamak temel amaçtır. Su gibi temel ihtiyacın varlığı dağınık yerleşmeyi kolaylaştırır. Doğu Karadeniz kırsalında Dağınık Yerleşme görülür.

Toplu Köyler

Evlerin birbirine yakın olduğu yerleşmelerdir. Suyun kısıtlı olduğu, arazinin düz olduğu yerlerde görülür. Suyun bol bulunduğu arazilerde arazi düz ise toplu yerleşmeler görülür. Sebebi insanların sosyolojik ihtiyaçlarıdır. Orta Karadeniz veya ovadaki Ege köyleri buna örnektir.

Köyaltı yerleşmeleri

Köyaltı yerleşmeler, idari açıdan köye bağlı, fakat köyün biraz dışarısında, bir veya birkaç evin oluşturduğu yerleşim yapısıdır.

Geçici Köyaltı Yerleşmeleri

Geçici köyaltı yerleşmeleri yılın bir döneminde (çoğunlukla yazın) kullanılan yerleşmelerdir.

Yayla: Yazın hayvanların otlatmak ve tarım yapmak amacıyla çıkılan, yüksek platolardaki yerleşmelerdir.

Ağıl: Köyün dışında küçükbaş hayvan sürülerinin barınması için hayvan sahipleri tarafından kurulan yerleşmelerdir.

Kom: Çoğunlukla Doğu Anadolu’da hayvancılığa bağlı oluşan yerleşmelerdir.

Oba: Göçebe hayvancılığa bağlı, çadırlardan oluşan yerleşmedir.

Devamlı Köyaltı Yerleşmeleri

Mahalle: Köy merkezine uzakta bir gurup evin oluşturduğu yapıdır. İdari açıdan köy muhtarlığına bağlıdır. Türkiye’nin batı bölgelerinde yaygındır.

Divan: Tek başına muhtarlık köy olamayacak kadar küçük birkaç mahallenin birleştirilerek köy oluşturmasıdır. Batı Karadeniz’de görülür.

Mezra: Köyün merkezinin uzağında genellikle tarım, bazende hayvancılığın yapıldığı,Türkiye’nin doğu yarısında görülen yerleşme türüdür.

Çiftlik: Batı bölgelerimizde yaygındır. Köyün dışında, bir veya birkaç ev, ambar, ahırlar, tarlalardan oluşur.

Bucak

Bucak (Nahiye) coğrafi, ekonomik, güvenlik ve mahalli hizmet bakımından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen, ilçeden küçük idare birimidir. 1970’li yıllardan sonra emekli olan Bucak müdürlerinin yerine yenileri atanmamaktadır. İşlevi kalmamasına rağmen, hukuken geçerliliği devam etmekte ve DİE yayınladığı verilerde bucaklardan bahsetmektedir.

Belde

Belediye teşkilatının kurulduğu köy ile şehir arası büyüklüğe sahip yerleşim birimleridir. Nüfusları 2 ile 10 bin arasındadır. Tarım ve hayvancılığın yanında, küçük işyerleri (tamirci, demirci, vb.) bulunur. Çoğunda çevre köylerin ihtiyacının karşılandığı çarşı, sağlık ocağı bulunur, haftalık pazar kurulur.

B-Şehirler

Şehirler nüfusu 10 binden fazla, halkın çoğunluğunun tarım dışı işlerde (hizmet, ticaret, yönetim ve sanayi), çalıştığı yerleşmelerdir. Şehirler değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır.

Büyüklüklerine göre şehirler

  • Küçük şehirler: 10.000-100.000 nüfusa sahip şehirlerler.
  • Büyük şehirler: 100.000-1.000.000 arası nüfusa sahip şehirler.
  • Metropolitan (metropol) kentler:1.000.000 ile 10.000.000 arası nüfusa sahip şehirler.
  • Megakent:10.000.000’dan fazla nüfusa sahip.
 

Fonksiyonlarına göre şehirler

Tarım kentleri: nüfusu 100.000’i pek aşmayan tarım ağırlıklı ekonomiye sahip kentlerdir. Üretilen tarım ürününü pazarlayan ve işleyen ticari işletmelere sahiptirler. Örnek: Giresun, Rize, Düzce, Bafra, Niksar, Erbaa.

Ticaret kentleri: Şehirde asıl ekonomik faaliyet ticarettir. Bunun için önemli ulaşım olanaklarına (liman, demiryolu, karayollarının kavşak noktası) sahip olmalı ve ticari değeri olan ürünler yakın çevresinde üretilmelidir. İstanbul, İzmir, Trabzon ve Samsun.

Sanayi şehirleri: Sanayide çalışanların çok olduğu, önemli sanayi fabrikalarının bulunduğu yerlerdir. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir, Denizli, Gaziantep, Adana, Batman, Karabük, Karadeniz Ereğli’si, Kırıkkale, Seydişehir ve İskenderun.

İdari şehirler: Gelişip büyümesinde idari fonksiyonun önemli olduğu kentlerdir. Ankara gibi.

Askeri şehirler: Bir şehrin gelişip büyümesinde büyük askeri tesislerin, birliklerin etkisi varsa askeri kent sayılır. Sarıkamış, Erzurum, Erzincan, Malatya gibi.

Kültürel şehirler: İstanbul, Ankara ve İzmir gibi kentlerimizde kültür, sanat, yayın gibi faaliyetler fazladır. Bu kentlerde üniversite sayısı ve şehre katkısı önemlidir.Bu kentlere kültürel kentler denir.

Turizm şehirleri: Önemli miktarda turistin geldiği ve gelir bıraktığı kentler turizm kenti olarak sınıflandırılır. İstanbul, Bodrum, Antalya, Alanya, Kuşadası gibi.

Daha yeni Daha eski