OSMAN GAZİ TÜRBESİ, Bursa'da XIX. yüzyılda yenilenen bir yapıdır.
Bursa'nın Türkler tarafından fethedilmesi kolay olmamıştır. Şehrin doğusuna ve batısına "havale" denilen küçük kaleler inşa edilmiş ve bu kaleler aracılığıyla şehir yirmi ila yirmi beş yıl boyunca kuşatılmıştır. Bu kuşatma sırasında, Osman Gazi'nin zaman zaman şehir surlarından Bursa'yı gözlemlediği ve gümüş gibi parlayan manastırın şapeli ile ilgili bir vasiyette bulunduğu kaydedilmiştir. Orhan Bey'in Bursa'yı fethetmesiyle birlikte, babasının bu vasiyetini yerine getirerek onu Gümüşlü Kümbet olarak bilinen yapıya defnetmiştir. Bu yapı, Orhan Medresesi ve fetih camisi olan Orhan Camii'ne dönüştürülmüş ve içerisinde Osman Bey'in gömülü olduğu yuvarlak planlı bir şapel bulunmaktadır. Ayrıca, Selçuklu Sultanı Alâeddin'in Osman Bey'e gönderdiği bazı alâmetlerin de bu türbede saklandığı bilinmektedir.
Osman Gazi'nin gömülü olduğu yuvarlak bina 1801'de yanmış ve daha sonra tamir edilmiştir. 1855 depreminde ise tamamen yıkılmamış ancak ciddi hasar görmüştür. Sultan Abdülaziz tarafından 1863 yılında inşa ettirilen bugünkü türbenin biraz daha geniş ölçülere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Yapının yapım tarihi, Osman Nevres'in söylediği ve Mevlevî Zeki Dede'nin ta'lik yazısıyla yazdığı on satırlık kitâbeden 1280 (1863) olarak belirlenmiştir.
Günümüzde, Osman Gazi Türbesi'nin iki uzun sütunla desteklenmiş bir sundurma, ahşap kemerli bir giriş holü, türbedar odası ve türbe olmak üzere dört bölümden oluştuğu bilinmektedir. Türbenin çeşitli cephelerinde bulunan kilit taşı volütlü yuvarlak kemerli pencereler, mermer söveli ve dökme demir şebekelidir. Türbenin gövdesi, kasnağı ve kubbesi sekizgen şekildedir ve kubbenin her dilimi iki adet süslemeyle süslenmiştir. İçerideki kalem işleri basittir ve onarımlar sırasında yenilenmiştir. Sandukanın barok bitkisel süslemeli kadife örtüsü ve sedef kakma şebekesi sanat eserleridir. Türbede on yedi sanduka bulunmakta olup, sadece birkaçının aidiyeti bilinmektedir.
Osmanlı Devleti'nin ve diğer İslam ülkelerinin ileri gelenlerinin türbeye çeşitli hediyeler verdiği bilinmektedir. Günümüzde, Hattat Hakkı'nın yazdığı fetih âyeti ve Bursa Yurdu'nun hediye ettiği bir tablo gibi bazı eserler türbede korunmaktadır.