Asit yağmuru, asidik kimyasalların yağmur, kar, sis, çiy veya kuru parçacıklar halinde yeryüzüne düşmesine verilen isimdir. Asit yağmuruna, atmosferdeki su molekülleri ile reaksiyona girerek asit üretmek için kükürt dioksit ve azot oksit emisyonları neden olur. Bazı hükümetler 1970\’lerden beri kükürtdioksit ve azot oksidin atmosfere salınmasını olumlu sonuçlanacak şekilde azaltmaya çalışmaktadır. Azot oksitler yıldırım çarpmasıyla doğal olarak üretilebilir ve volkanik patlamalarla sülfür dioksit üretilir. Asit yağmuru ormanlarda, tatlı sularda ve topraklarda, böcek ve sudaki yaşam formlarını öldürür, köprü gibi çelik yapıların korozyona uğramasına ve taş binalarda ve heykellerin aşınmasına ve etkilenmesine neden olarak insan sağlığını olumsuz etkilere sahip olduğu bilinmektedir.
Havadaki tipik çap konsantrasyonunda oluşan yağmurun pH\’ı 5.6 civarındadır. Bu yüzden pH\’ı 5.6\’nın altındaki yağmur asit yağmuru olarak nitelendirilir.
Ama doğal asit kaynakları yüzünden yağmurun pH\’ı zaten 4.5 ile 5.6 arasında değiştiği için 5.0\’ın altı daha doğru bir ölçü olarak nitelendirilebilir.
Asit yağmuru akarsuların zehirlenmesi ve yüksek irtifalardaki ormanların zarar görmesinin başlıca sebeplerindendir.
İnsan yaşamının etkisi
Asit yağmurunun başlıca nedeni, elektrik üretimi, fabrikalar ve motorlu taşıtlar gibi insan kaynaklı sülfür ve azot bileşikleridir. Kömür kullanarak elektrik enerjisi üretimi, asidik yağmura neden olan gaz kirliliğine en büyük katkıda bulunan unsurlar arasındadır. Gazlar, asitlere dönüştürülmeden çökelmeden önce atmosferde yüzlerce kilometre taşıdı. Geçmişte, fabrikaların dumanı boşaltmak için kısa huniler vardı, ancak bu yerel olarak birçok soruna neden oldu; Böylece, fabrikalar artık daha uzun duman hunilerine sahiptir. Bununla birlikte, bu yüksek yığınlardan dağılmak kirleticilerin daha da ilerlemesine ve yaygın ekolojik hasara neden olmasına neden olur.
Asit yağmurlarına yol açan emisyonlar
Asit yağmurlarına yol açan gazların en önemlisi kükürtdioksittir. Kükürtlü bileşiklerin kullanımı üzerindeki kontrol arttıkça nitrojen oksit de önem kazanmaktadır. Senede 70 Tg(S) SO2 fosil yakıt tüketimi ile endüstriyel tüketim sonucunda, 2.8 Tg(S) orman yangınlarından, 7-8 Tg(S) de yanardağlardan atmosfere karışmaktadır.
Doğal kaynakları
Asit yağmurlarına sebep olan gazların, doğada bulunan en önemli kaynağı yanardağlardır. Karada, bataklıklarda ve okyanusta yaşayan bazı canlılar da bu biyolojik süreçlerin sonucunda bu gazları yayarlar.
İnsan faaliyetleri ve Asit yağmurları
Asit yağmuruna yol açan en önemli faktör insan faaliyetidir. Elektrik üretimi, fabrikalar ve motorlu araçlar gibi pek çok insan yapımı nesne zararlı gazları atmosfere bırakır. Bu gazlar asite dönüşüp yere geri düşmeden önce yüzlerce km taşınabilirler.Ayrıca asit yağmuruna neden olan sebeplerden en önemlisi parfüm ve deodorantlardır.
Asit yağmurlarının insan sağlığına etkileri
Asit yağmurlarının özellikle tarım alanları etkilemesi direkt olarak insan ve diğer canlılarının etkilenmesine neden olacaktır. Asit yağmurlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda üzerine yapılan araştırmalar sonucunda asit depolanmasının insan sağlığı üzerinde dolaylı ve dolaysız olmak üzere 2 tür etkisi belirlenmiştir. Bu güne kadar yapılan araştırmalar henüz asit depolanmasının insanlar üzerinde dolaysız bir etkisini belirleyememiştir.
Bununla beraber deri, göz ve solunum sistemindeki direkt etkileri dikkat çekicidir. pH 4.6’ ya kadar asitlenmiş göl sularında insan ve tavşan denekleri üzerinde yapılan araştırmalarda belirli bir takım etkiler belirlenmiş, pH’ ın 4 ten düşük olduğu değerlerde gözde tahriş ve kızarıklık oluşmuştur. Asidik zerrecikler genellikle sülfürdioksit ve nitrikoksitlerin atmosferdeki dispersiyonu ile oluşur. Sonuçta oluşan nitrik ve sülfürik asit diğer partiküller (toz, is, kurum, duman vs) üzerine yapışır.
Bu partiküllerin direkt olarak solunması bu asidik yapıların doğrudan akciğerlere kadar gitmesine neden olmaktadır. Asit yağmurları salt insan sağlığına değil,heykel,büst gibi doğal taşlardan yapılan sanat eserlerine zarar vermektedir.