Nusret SUMAN (1905-1978)
Türk heykel sanatının önemli isimlerinden biri olan Nusret Suman, sadeliği ve ayrıntılardan arınmış anlatımıyla bilinen bir heykeltıraştır.
21 Mart 1905 tarihinde Selanik'in Karaferye beldesinde doğan sanatçı, suluboya manzaralarıyla uğraşan ressam bir babanın oğlu olarak sanatla tanıştı. Sanayi-i Nefise Mektebi'ne (bugünkü adıyla Mimar Sinan Üniversitesi) girdiği 1922 yılında, Hikmet Onat ve İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu. Resim eğitimine devam ederken, Yunan ve Roma heykellerine duyduğu ilgi sonucunda 1925 yılında İhsan Özsoy’un heykel atölyesine geçiş yaptı. 1929 yılında okulu tamamladıktan sonra Tayyareci Fethi ve Sadık Anıtı ile birincilik kazanarak yurt dışında eğitim alma hakkı elde etti. Cumhuriyet döneminde Avrupa'ya gönderilen dört heykelciden biri oldu ve Almanya'da Bernard Blecker’in atölyesinde çalıştı. Resimle yeniden ilgilenmeye başladıktan sonra, Hans Hofmann'ın atölyesine geçti ve ardından Paris'e giderek Academie Suisse'deki derslere katıldı. Heykelci Despiau'nun öğrencisi olarak Paris'te etkilendi.
1934 yılında İstanbul'a dönen Suman, aktif bir sanat ortamında kendini buldu. Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği ile D Grubu'na üye oldu ve eserlerini bu grupların sergilerine sundu. 1943 yılında Rudolf Belling'in önerisiyle Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim üyeliğine atandı. Sırasıyla Ağaç ve Taş Atölyesi, Heykel Atölyesi, Modlaj Atölyesi ve Taş Atölyesi'nde öğretmenlik yaptı. 1969 yılında profesörlük unvanını aldı ve aynı yıl emekli oldu. ABD'ye giderek üç yıl boyunca sanat çalışmalarına devam etti. Türkiye'ye döndükten sonra Ankara'da gerçekleştirdiği Hitit Güneşi anıtının son çalışmalarını denetlerken geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Nusret Suman'ın sanat anlayışı, hem heykel hem de resim yönleriyle bütünleşmiştir. Biçim anlayışında Hans Hofmann ve Despiau'nun etkilerini taşır. Almanya ve Fransa'da genç yaşta çizdiği desenler ve yaptığı heykellerle ustalığını gösterdi. Anıtlarından ziyade büst ve heykellerindeki anlatımıyla dikkat çekti. Orhan Veli Büstü, Ana ve Çocuk, Mimar Sinan gibi eserleri, Suman'ın sanatsal kişiliğini yansıtmaktadır. Eserlerinde belirgin ışık planları ve sağlam yapı dikkat çekerken, sanatsal kaygılarıyla karakter yansıtma konusunda başarılı bir denge kurmuştur. Nusret Suman'ın tüm eserlerinde ortak özellik, ayrıntılardan arındırılmış, sade bir üslup bütünlüğüdür.
Sanatçı, 1942'de dördüncü ve 1960'ta yirmi birinci Devlet Resim Heykel Sergisi'nde heykel dalında iki kez birincilik elde etmiştir.
Başlıca Eserleri:
Tokat Atatürk Anıtı (1935)
Muğla Atatürk Anıtı (1937)
Mustafakemalpaşa Atatürk Anıtı (1939)
Kırıkkale Atatürk Anıtı (1942)
Orhan Veli büstü (1958, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi)
Balıkesir Atatürk Anıtı (1959)
Çorlu Atatürk Anıtı (1960)
Karacabey Atatürk Anıtı (1961)
Çarşamba Atatürk Anıtı (1961)
Sivas Atatürk Anıtı (1964)
Adapazarı Atatürk Anıtı (1964)
Ankara Fen Fakültesi Atatürk Anıtı (1964)
Bingöl Atatürk Anıtı (1965)
Sinop Atatürk Anıtı (1967)
Gaziantep Atatürk Anıtı (1967)
Ana (1970)
Hipi Şair (1971)
Hitit Güneş Kursu Anıtı (1978)
Namık Kemal Heykeli, Tekirdağ
Galatasaray Lisesi Fatih Sultan Mehmet büstü
Mimar Sinan Heykeli (İstanbul Resim ve Heykel Müzesi)
Ankara Fen Fakültesi, Atina, İsviçre'de ve Belçika'da (1978) Henry Dunant büstleri