"Bir Adam Yaratmak," Necip Fazıl Kısakürek'in (1983'te vefat etmiştir) ölüm korkusu ve kader temalarını işlediği üç perdelik trajedisi olarak bilinir.
Bu eser, Necip Fazıl'ın epik tiyatro tarzındaki ilk oyunu olan "Tohum"un ardından gelir ve hem tiyatro tekniği açısından hem de güçlü mesajıyla yazarlık kariyerinde önemli bir dönüm noktasıdır. Oyunun ilk perdesi, Boğaziçi'nde tiyatro yazarı Hüsrev'in yalısında geçer. Hüsrev'in yazdığı "Ölüm Korkusu" adlı oyunun kahramanı, annesini kaza kurşunuyla öldürdükten sonra aklını yitirir ve babasının yaptığı gibi kendini incir ağacına asarak intihar eder. Hüsrev'in yalısında da benzer bir incir ağacı bulunur ve babası da kendini bu ağaçta asmıştır. Oyunun diğer karakterleri arasında, piyeste başrolü oynayan aktör Mansur, Hüsrev'in annesi, halasının kızı Selma, gazete patronu Şeref ve Hüsrev'in karısı Zeynep gibi karakterler bulunmaktadır.
İkinci perde, Maçka'daki kışlık apartman dairesinde geçer. Sağlığını kaybetmiş ve sinirleri bozulmuş olan Hüsrev, sürekli olarak babasının intiharını düşünürken annesine bu konuda sorular sorar. Oyundaki ikinci kaza, gerçek hayatta meydana gelir ve Hüsrev'in arkadaşı Doktor Nevzat tarafından bir reklam aracı olarak kullanılmak istenir. Şeref ise gazetesinin satışını arttırmak için olayı bir sansasyon haline getirmeye çalışır. Bu olaylar, Hüsrev'i yalnızlığa iter.
Üçüncü perde yine yalıda geçer. Hüsrev'in babasının kendini astığı incir ağacı annesi tarafından uşak Osman'a kestirilir. Hüsrev, babasına çok benzeyen portresi karşısında Osman'la konuşurken, kaderden ve ölümden bahseder. Artık dostlarına komplo kurduğunu düşünen Hüsrev, sonunda kendisini götürmeye gelen hükümet doktoru, hastahane gardiyanı, Şeref ve Nevzat'a teslim olur.
Eser, sahneye koyucu-rejisöre herhangi bir yorum imkanı bırakmayacak şekilde detaylı dekor, kostüm, aksesuar, ışık, ses tonu, jest ve mimik direktifleriyle doludur. Teknik açıdan getirdiği bir yenilik, "Bir Adam Yaratmak" ile "Ölüm Korkusu" adlı piyesin ustalıkla iç içe kullanılmasıdır. Eserin teziyle yakından ilişkili olan bu özellik, Hüsrev'in kahramanıyla sürekli paralellik göstermesini gerektirir.
Hüsrev'in piyesinde kahramanın ölümü intihar şeklinde gerçekleşirken, Necip Fazıl'ın oyununda incir ağacı kesilir ve İslam inancına aykırı olan cana kıyma durumu gerçekleşmez.
Eser, mistik arayışların yanı sıra sanatçının psikolojisini de yansıtır. Sanat ile gerçek arasındaki çatışma eserin ana temasıdır.
"Bir Adam Yaratmak," ilk olarak İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda uzun süre kapalı gişe oynamış ve daha sonra 1978'de Yücel Çakmaklı tarafından televizyon filmi olarak çekilmiştir. Türk edebiyatında eleştirmenlerin en çok fikir yürüttüğü tiyatro eserlerinden biridir.