Şeddad bin Ad, İslam öncesi Arap mitolojisinde ve İslam öncesi Arap edebiyatında önemli bir figürdür. Ad kabilesinin efsanevi bir kralı olarak bilinir. Kur'an'da da adı geçen bir figürdür.
Şeddad bin Ad, Kur'an'da adı geçen ve Hz. Hud'un kavmini uyarmak için gönderildiği anlatılan bir peygamberin kavmini inkar eden zengin ve güçlü bir lider olarak tanımlanır. Ad kavminin İram şehrinde hüküm sürdüğü, Şeddad bin Ad'ın kibir ve zulmüyle tanınan bir lider olduğu anlatılır. Kendisine gönderilen peygamberin uyarılarına rağmen putperestliklerine devam eden Şeddad ve kavmi, sonunda cezalandırılarak tufana maruz kalırlar ve yok olurlar.
Şeddâd bin Ad. Yemen'de Ad kavminin hükümdarıdır. Cennet’in varlığını ve özelliklerini işitince, Aden çöllerinde Cennet’in vasıflarına uygun bir şehir kurdurdu. Taşları altın ve gümüşten idi. Duvarları da kıymetli taşlarla kaplı idi. Şeddâd, yaptırdığı bu şehre girmeye giderken, İrem'den bir günlük uzaklıkta bulundukları sırada, çıkan bir kasırgada maiyyeti ile birlikte yok oldu ve bütün şehir kumlara gömüldü. Bu suretle, "Cennet-i İrem", "Bâğ-ı İrem" mesel olmuştur.
Kur'ân-ı Kerîm'de İrem bir tek âyette geçer ve şöyle zikredilir. "Görmedin mi Rabbin Ad kavmine ne yaptı? O sütunlar sahibi İrem şehrine ... Öyle ki o şehrin bir benzeri yoktu" (K.89/6-8)
Şeddad bin Ad'ın hikayesi, İslam öncesi Arap mitolojisinde de yer alır. Bu mitolojide, Şeddad bin Ad, efsanevi bir kral olarak adlandırılır ve mucizelerle dolu hikayelerle anlatılır. Özellikle İram şehrini inşa ettiği ve lüks içinde yaşadığına dair efsaneler onun etrafında döner.
Ancak tarihsel olarak Şeddad bin Ad'ın gerçek bir kişi olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Onun hikayesi, İslam öncesi Arap toplumunun kültürel ve mitolojik yapısını anlamak için önemli bir kaynaktır.