Pozitivizm Nedir, Tanımı, Kısaca Hakkında Bilgi

Pozitivizm, toplumsal olguları bilimsel ve nesnel yöntemlerle incelemeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, toplumsal olayların ve ilişkilerin doğa bilimlerinde kullanılan yöntemlerle incelenebileceğini ve bu sayede toplumsal yasaların keşfedilebileceğini savunur. Pozitivizmin temelleri, 19. yüzyılda Auguste Comte tarafından atılmıştır.


Pozitivizmin ana özellikleri:

  1. Bilimsellik: Pozitivizm, toplumsal gerçekliklerin incelenmesinde bilimsel yöntemlerin kullanılmasını savunur. Bu yöntemler arasında gözlem, deney ve istatistiksel analiz gibi teknikler bulunur.

  2. Nesnellik: Pozitivist yaklaşım, araştırmacının kendi önyargılarından ve değer yargılarından arınarak, nesnel bir şekilde toplumsal olguları incelemesini gerektirir.

  3. Olgusal Veriler: Pozitivizm, sadece gözlemlenebilen ve ölçülebilen olgularla ilgilenir. Soyut kavramlar ve metafiziksel spekülasyonlar pozitivist incelemenin dışında kalır.

  4. Yasaların Keşfi: Pozitivist sosyologlar, toplumsal olaylar arasında genel geçer yasalar bulmayı hedefler. Bu yasaların keşfi, toplumsal düzenin ve değişimin anlaşılmasına yardımcı olur.

  5. İlerleme ve Düzen: Pozitivizm, toplumsal ilerlemenin ve düzenin sağlanması için bilimsel bilginin kullanılabileceğine inanır. Toplumların gelişimi ve düzenin korunması, bilimsel bilginin rehberliğinde mümkün görülür.

Pozitivist sosyologlar arasında Emile Durkheim da önemli bir yer tutar. Durkheim, toplumsal olguların bilimsel yöntemlerle incelenmesi gerektiğini savunmuş ve bu doğrultuda çeşitli çalışmalar yapmıştır.

Sosyolojide pozitivizm, özellikle 19. ve 20. yüzyılın başlarında etkili olmuş bir akımdır. Ancak, zamanla eleştiriler almış ve farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Günümüzde, pozitivizmin yanı sıra eleştirel teori, fenomenoloji, etnometodoloji gibi farklı sosyolojik yaklaşımlar da bulunmaktadır.

Tarihçe

Pozitivizm terimini ilk kullanan Saint Simon (Türkçe okunuşu Sen Simon)'dur. Bu yaklaşımı geliştirip sistemleştiren Fransız sosyolog August Comte (Türkçe okunuşu Ogüst Komt)'tur.

Olguculuk tarihsel olarak, Avrupa'da Aydınlanma'nın ve Yeni Çağ bilimlerindeki önemli gelişmelerin bir sonucudur. Comte'un asıl amacı, toplum olaylarını bilimsel yönetmelerle inceleyerek topluma yeni bir şekil, yeni bir yön vermektir. Bunun için sosyolojiyi bilim olarak kurmuştur. Sosyolojiye fizik ve matematiğin yöntemlerini uygulamaya çalışmıştır. Bu bakımdan pozitivizm, deneyci felsefenin bir türüdür. Comte, fiziğin yöntemi ile olgular dünyasını doğru olarak bilmenin mümkün olduğuna inanır. Olguların bilgisi olayların özünü ve gerçek nedenini vermez ama olayları idare eden kanunları verir. Bu kanunlarla, gelecek hakkında öngörüde bulunulur.

Olguculuğun çağımızdaki gelişimi yeni olguculuk genel adını taşır. Yeni olguculuk; mantıksal atomculuk, genel semantik, mantıksal pozitivizm akımlarında belirir. Bu akımlar genel olarak felsefe sorunlarını dil sorunlarına indirgerler.

Daha yeni Daha eski